Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nə gözəl yazmısan...
Geçen gün Ceza Reisi bir kitap verdi. Şöyle karıştırdım. Derin bir şey. İsmi Amak-ı Hayal, senin anlayacağın, hayalin dibi. Orda yazıyor. Bir gün Allah peygamberleri çağırıp sormuş, saadet nedir? demiş. Her biri kendilerine göre cevap vermişler. Musa: Arzı Mev'uda gitmektir, İsa: Bir yanağına vurana ötekini uzatmaktır, Buda: Hayatta hiçbir arzusu olmamaktır, yollu şeyler söylemiş. Sıra bizim Muhammed'e gelince: "Saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir..." demiş. Ne doğru söz! Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksiltmeli... Bazı şeyler vardır, canımızı sıkar, "Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı!" deriz. Bazı şeyler de mevcut değildir. İçimizden, bunların olmasını ister, hatta bu uğurda çalışırız. İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma.....
Sayfa 151Kitabı okudu
Boşluk hissinin psikolojik kaynağı nedir? Bireydeki boş­ luk hissi, bireyin "boş" veya her tür duygusal potansiyelden yoksun olduğu anlamına gelmez. İnsan sürekli şarj edilmesi gereken bir akü değildir, onun için ondan statik anlamda "boş" ya da "dolu" diye söz edilemez. Bizim üzerinde durduğumuz boşluk hissi kaynağını bire­ yin yaşamıyla ilgili hiçbir şey yapamayacak kadar kendisini güçsüz bulmasından alır. Ruhsal boşluk dediğimiz şey bir bi­ rikimin sonucudur. Birey kendine karşı şartlanır; kendi gele­ ceğini yönlendiremeyeceğine inanır öncelikle. Ne başkaları­ nın davranışları, ne etrafındaki dünya ne de kendi hayatı kontrolü dahilindedir onun kafasında. Yani boşluk, bir an­ lamda, şartlanma birikimlerinden elimize kalandır. En so­ nunda isteklerinin ve arzularının önemi kalmaz ve her şey­ den bir anda vazgeçer. Kayıtsızlık ve duygusuzluk aslında endişelere karşı oluşturulmuş bir savunma mekanizmasıdır. Eğer birey devamlı aşamayacağı problemlerle yüz yüze geli­ yorsa, deneyeceği son savunma metodu, yaklaştığını fark et­ tiğinde bile tehlikeyi umursamamak olacaktır.
Reklam
Z Vitamini Eseri Hakkında: Z Vitamini, Büyük Doğu dergisinin 1820. sayılarında, 03 Temmuz 195917 Temmuz 1959 tarihlerinde tefrika edilmiştir. Temmuz 2017'de Ötüken Neşriyat tarafından Dalkavuklar Gecesi ile birlikte 15. baskısı yapılmıştır. İrfan Yayınevi de 2000 yılından başlayarak iki eseri birlikte basmaktadır; 2015'te 5. baskı
Z Vitamini Eseri Hakkında: Z Vitamini, Büyük Doğu dergisinin 1820. sayılarında, 03 Temmuz 195917 Temmuz 1959 tarihlerinde tefrika edilmiştir. Temmuz 2017'de Ötüken Neşriyat tarafından Dalkavuklar Gecesi ile birlikte 15. baskısı yapılmıştır. İrfan Yayınevi de 2000 yılından başlayarak iki eseri birlikte basmaktadır; 2015'te 5. baskı
Z Vitamini Eseri Hakkında: Z Vitamini, Büyük Doğu dergisinin 1820. sayılarında, 03 Temmuz 195917 Temmuz 1959 tarihlerinde tefrika edilmiştir. Temmuz 2017'de Ötüken Neşriyat tarafından Dalkavuklar Gecesi ile birlikte 15. baskısı yapılmıştır. İrfan Yayınevi de 2000 yılından başlayarak iki eseri birlikte basmaktadır; 2015'te 5. baskı
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
ATSIZ'DA TÜRK-TÜRKÇÜLÜK-MİLLİYETÇİLİK: 1943 yılındaki En Sinsi Tehlike broşüründe "Siyasî, içtimaî mezhebim Türkçülüktür." (Atsız 1992: 68) diyen Atsız'ın Türkçülüğüne geçmeden önce onun genel olarak "milliyetçilik” hakkındaki düşüncesini aktarmak doğru olacaktır. Ona göre milliyetçilik sosyal bir kanundur: "Tarihin
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.