Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
*بسم الله الرحمن الرحيم* Ölüm ve ötesi bir iman meselesi Ölüm, Allah’ın o kimlikteki görünme isteğinin sona ermesi Hayatta yaşadığımız bu imtihan, kiminde ikrar kiminde inkar
Kaygının panzehiri itminan(temel güven), reca’(temel ümit) ve sürur(nedensiz neşe) gibi hâller; öfkenin panzehiri hilm; haset,gurur ve kibrin panzehiri tevazu; hırsınki de kanaat olabilir.
Reklam
Üçüncü Mertebe: Nefs-i Mülhime(İlham Eden)
"Nefsini (günahlardan) tertemiz yapan, muhakkak kurtulup umduğuna ermiştir. Onu (günahlarla) örtüp gömen de elbet ziyana uğramıştır."* İlham alan nefs yani Allah'ın sahibine ilim ihsan ettiği nefistir. İlham ise Allah tarafından kalbe gelen mana demektir. Mülhime nefse ulaşan kişide; ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükürdür gibi hâller görünür. Bu nefs için, müminlerden âlim olanların nefsidir, denilmiştir. Mülhime nefs, nefsin fısıltılarından kurtuluşun tam sınırında yer almıştır. Bu nedenle levvame nefse düşme tehlikesi de vardır. *Bkz. Şems sûresi, 91:9-10
Sayfa 122Kitabı okudu
3.Mertebe /Nefsi Mülhime
Nefsini (günahlardan) tertemiz yapan, muhakkak kur tulup umduğuna ermiştir. Onu (günahlarla) örtüp gömen de elbet ziyana uğramıştır." Ilham alan nefs yani Allah'ın sahibine ilim ihsan ettiği nefu tir. İlham ise Allah tarafından kalbe gelen mana demektir. Mülhime nefse ulaşan kişide, ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükürdür gibi haller görünür. Bu nefs için, müminlerden alim olanların nefsidir, denilmiştir. Mülhime nefs, nefsin fısıltılarından kurtuluşun tam sınırında yer almıştır. Bu nedenle levvame nefse düşme tehlikesi de vardır. Şems suresi
Sayfa 122 - NesilKitabı okudu
Hilm
Rabbimizin Halim isminin tecellisi, kalbi yumuşaklık manasına gelir. Sekine haliyle beraber ortaya çıkan ve tüm benliği kuşatan, çok güçlü bir yumuşaklık halidir. Tevazu ve muhabbet ile içe içedir. Sanki hilm tecelli ettiğinde insan, olduğundan yüzlerce kilo daha ağır durumdadır. Çevredeki insanlar, hatta hayvanlar da bu hali hisseder. En öfkeli
İbn Haldun, şeri ilimleri iki gruba ayırırken ilkinin fakih ve müftülere mahsus olan ve ibadetlerin yanı sıra adet ve muameleleri de kapsayan bir ilim olduğunu dile getirir. İkinci grubu teşkil eden ilim ise sufilere mahsustur ve nefs muhasebesi, vecdi haller, zevki inkişaf ve tasavvufi birtakım ıstılahların izahı gibi hususları içermektedir(...) Gazzali ise İhya'sında, fıkh-ı zahir ve fıkh-ı batın olarak tanımlanabilecek bu iki yaklaşım biçiminin arasını telif ederek tasavvuf geleneği ve adabını sufilere mahsus terminolojiyle birlikte sonraki kuşakları için anlaşılır bir şekilde izah etmiştir.
Reklam
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -2-
01- Bir şeyi seven onu çok anar. Demek ki Allah-u Zülcelâl’i sevmenin alameti, O’nun zikrini sevmek, kelâmı olan Kur’an’ı sevmek, peygamberini, veli kullarını ve O’na nispet edilen her şeyi sevmektir. 02- Dünyaya ait şeyleri sevmekten kurtulmanın çaresi, bu güzel şeylerin hakikatte güzel olmadıklarını, güzel oldukları kabul edilse bile fani ve
Mülhime nefse ulaşan kişide; ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükürr gibi haller görünür. Bu nefs için, müminlerden alim olanların nefsidir, denilmiştir.
İşaret Uyku, dış duyuyu açık bir şekilde meşgul eder; bazen de, esasta nefsin zatını dahi meşgul eder. Şöyle ki nefs, onunla beraber gıdayı hazmetmeye çalışan, onda tasarrufta bulunan, diğer hareketlerden uzakta rahat kalmak isteyen doğa tarafına daha önce delalet ettiğimiz şekilde çekilir. Zira nefs, sadece kendi işleriyle uğraşırsa, uyardığımız üzere doğayı işlerinden bir şekilde meşgul etmiş olur. Bu durumda nefsin doğaya yardımcı olmaya doğru meşgul edici bir çekilişinin olması doğal olarak doğru olur. Ne var ki, uyku, hastalıktan daha çok sıhhate benzer. Durum böyle olunca, iç tahayyül edici kuvvelerin egemenliği güçlü olur ve ortak duyu da atıl bulunur. Dolayısıyla tahayyül, tahayyül edilmiş nakışları onda müşahede edilir şekilde görüntüler; buna göre uykuda, müşahede hükmünde bir takım haller görülür.
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,638 okunma
Reklam
"Nefsini (günahlardan) tertemiz yapan, muhakkak kurtulup umduğuna ermiştir. Onu (günahlarla) örtüp gömen de elbet ziyana uğramıştır?" İlham alan nefs yani Allah'ın sahibine ilim ihsan ettiği nefistir. İlham ise Allah tarafından kalbe gelen mana demektir. Mülhime nefse ulaşan kişide; ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükürdür gibi hâller görünür. Bu nefs için, müminlerden âlim olanların nefsidir, denilmiştir. Mülhime nefs, nefsin fısıltılarından kurtuluşun tam sınırında yer almıştır. Bu nedenle levvame nefse düşme tehlikesi de vardır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Nefs-i Mülhime
Mülhime nefse ulaşan kişide; ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükür gibi haller görünür. Bu nefs için, müminlerden âlim olanların nefsidir, denilmiştir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Tasavvuf belli başlı iki mezhebe ayrılır.
Tasavvuf belli başlı iki mezhebe ayrılır. Bunun birisi önce müşâhede-i Hak", yani "müessir'den eser'e intikal" usûlüdür ki, bu mezhebin kurucusu Seyyid Hasan Ali Şâzeli sayılır. Bununla beraber bu mezhebi, Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi'nin de desteklediği muhakkaktır. Gerçekten zamanımızda Şâzeliye ve Melâmiye tarikatlarında yürürlükte olan usûl bu olduğu gibi "Nâzenîn" tarikatında da bir bakıma yine bu usûl geçerlidir. İkinci mezhep "İlk önceleri ma'rifet-i nefs[=kendini tanımak) ile sonra Hakk'ın müşahedesi" yâni "eser'den müessir'e intikal" usûlüdür. Bu mezhebin müctehidi İmam-ı Gazzâli olup mutasavvıfların çoğu ve tarikat erbabı bunu seç- mişlerdir. Bu açıklamalardan anlaşılacağına göre, birinci mezhep "Tabiatüstü=Metafizik" ve "Bedihi fikirler'i ele alıyor. Buna batı felsefesinde: "A priori" nămı verilebilir. İkinci mezhep ise "ruhî haller", "tecrübe ve tetebbu" cihetini ele alıyor. Buna da: "A postriori" ismi verilir. Birinci usûl cazibeli ve sür'atlidir.
Sayfa 349Kitabı okudu
ESAS ve MİZÂN ŞERİATTIR...
Faydalı hayâller, faydalı hâller doğurur. Sonra rüyalar gelir. Bunlar da zevki geliştirir. Daha sonra uyanıklık da rüyayı andırmaya yüz tutar. Bazı şeyler görülür. Bunlara vâkıa denilir. Bu hâller davet ve istidadı gösterir; başka bir şey ifade etmez. Bu hâle kapılan ve onunla yetinen sâlik de olduğu yerde kalır, yürüyemez ve "sülûk-yola giriş" kademelerini aşamaz. Mürşid ise bu hâllerin değersizliğini devamlı şekilde tekrarlamakla mükelleftir. Uyanıklıkla kendinden geçme hâline "Bîhudluk" derler. Bu hâlde görülen şeylerde "vâkıa" olur. Arkasından keşifler başlar. Keşifler gittikçe açıklaşır. Ehlinin gözünde bunların da kıymet ve ehemmiyeti yoktur. Esas ve mizân Şeriattır. Şeriata uygun olan keşifler doğru ve makbuldür. Şeriata aykırı olanlar ise nefs ve şeytanın telkinlerinden başka bir şey değildir. Onlara, itimatsızlık, red ve nefy ile karşılık verilir. Sâlik, keşiflerinin Şeriata uygun veya aykırı olup olmadığını fark edemezse sorar ve cevabını alır. Bu gibi tecelliler zikir içinde de, dışında da olur. Nasıl olursa olsun, mutlaka murad, maksad ve gaye olamaz. İtibardan düşüktür. Vaziyet Mürşide arzedilir, tevil ve tefsir derdine de düşülmez. Zira iyi tefsir ve tevil gurur vericidir; fenaları da kol ve kanat kırıcı... Bunların ikisi de sâlike zararlı olduğundan Mürşid tâbirde çekimser davranır. Zira sohbeti mânevî kazanç kaynağıdır; zara vesilesi değil...
Sayfa 151 - 152 Parçalar, -Efendi Hazretlerinin; ders, takrir ve mektuplarından- Zikre dair, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
İlham alan nefs yani Allah'ın sahibine ilim ihsan ettiği nefstir. İlham ise Allah tarafından kalbe gelen mana demektir. Mülhime nefse ulaşan kişide; ilim, doğruluk, tevazu, cömertlik, sabır ve şükürdür gibi haller görünür. Bu nefs için, müminlerden alim olanların nefsidir, denilmiştir Mülhime nefs, nefsin fısıltılarından kurtuluşun tam sınırında yer almıştır. Bu nedenle levvame nefse düşme tehlikesi de vardır.
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.