Yazarımız daha önce beğenmediğim kitaplara ağır eleştiriler yaptığım için hakkımda ufak çaplı bir linç girişiminde bulunmuş bir isim :) Ama ben olabildiğince objektif bir şekilde kitabını yorumlamak ve hak ediyorsa 10 puan vermek istedim. Ne yazık ki kitap edebiyat namına büyük bir hayal kırıklığından öteye gidemedi ki zaten benden önce de kitap
Bu incelemeyi resmi tanımlamalarla doldurma amacında değilim ama yine de konuya ve bu kavramlara yabancı, uzak olabilecek insanlar için Wikipedia'dan alıntıladığım şu tanımı sizlerle paylaşıp incelemeye geçmek istiyorum:
Transseksüellik nedir?
"Transseksüellik, kişinin atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini
Spoiler içerebilir!!!
Öncelikle Uğur Bey'in göstermiş olduğu medeni cesaretinden, ortaya koyduğu üründen ve bunun için harcadığı emekten dolayı kendisini kutlamak gerekir. Gerçekten kitap yazmak zor ve zahmetli bir aktivitedir. Ben de bu düşünceler çerçevesinde yazarlık hayatında kendisine başarılar diliyor ve "Komutanım sistemler
Dostoyevski'nin Sibirya sonrası ilk büyük roman denemesi.
Ezilenler'in yayımlandığı 1861 yılından biraz geriye gidersek, çok sevdiği Petersburg'a girişi hâlâ yasak olan Dostoyevski, çeşitli üst makamları bariz şekilde yağlaması ve çarlık tarafından gözetim altında tutulması şartıyla on yıl sonra nihayet Petersburg'a dönüyor. 1858 yılında iki
" Onu öyle çok özlüyorum ki canım ciddi şekilde yanıyor."
*SPOİ
Kitabın kesinlikle incelemelerini okumayın, dehşet spoiler yiyebilirsiniz. Ben rastgele elime aldım ve sadece iyi bir kitap mi diye baktım fakat bakmaz olaydım. Şuan kitabın kaba taslak tadını alabiliyorum. Pakistan'lı bir kızımızın yaşadığı zorlukları anlatan bir kitap
'Doğallık cehennem gibidir.'
*SPOİ
Bu serinin puanı diğer kitaplara oranla daha düşük. Bu çok ilginç çünkü kitap girişi çok güzel yaptı. Makinelerin zaman içinde gelişmelerini okumak çok hoştu. Daha iyi bir başlangıç olamaz. Ve serinin ilk kitabına göre çok daha olaylı başladığını söyleyebilirim. İkinci kitap gayet güzel başladı hatta ilk
Bu kitaptan ve arkasındaki fikirden çok daha fazlasını beklerdim. İlk kitap gibi bu kitap da beklentilerimin yarısını bile karşılayamadı. Ben de kitapta dikkatimi çeken bazı sorunlara değinmek istiyorum. Kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir. Ayrıca bu eleştiriyi kitabı bitirdikten iki ay sonra yazdığımı belirtmekte fayda var, unuttuğum ya da
Otomatik negatif düşünceler, zihnimizin olaylar karşısında düşünmeden verdiği tepkilerdir ve bu tepkiler cep telefonunumuzun ekranında beliren bildirimler gibi biz farkına bile varmadan zihnimizde birden beliriveriyorlar.
Bazen yakın çevrenizde sizinle bağı olan yaşlılarınız olur, sizin hoşunuza gitmeyecek sözde ve davranışta bulunurlar, bazen bilmiyerek, bazende bilerek inadına kızdırmak için.
Sanki birileri o yaşlı insanın ruhunu ele geçirmişte sizi günaha sokmak istercesine üzerinize gelir gibi olur. "Allahım sabrımı mı sınıyorsun" deyip bir sabırla sakin kalmaya çalışırsınız.
Gerçekten de öyle. Yaşlılar bazen ne yaptıklarının, ne söylediklerinin bilincinde olmuyorlar. Yaptıklarının Sonunu düşünmeden ortalığı savaş alanına sokabiliyorlar.
Sonra sizden aldıkları azarlayıcı ters tepkiler sonucu kalpleri çok inciniyor. Akılları başa gelince öfff pööff çekerek
Kendilerini içinden çıkamıyacak psikolojik bunalıma sokuyorlar. ( bunun dini tabiki de bir açıklaması vardır. )
Burada bize düşen şu ; Onları üzmeden kırmadan söylediklerini çok ciddiye almadan geçiştirmek. Farklı yollardan, farklı örneklerle durumu izah etmek. Çok yumuşak uslup kullanarak akıllarını kullanmalarını sağlamak gerekiyor. Onlara karşı sinirlerimizi ve öfkemizi kontrol altına almayı öğrenmemiz gerekiyor. Aslında bu öfke kontrolu yaşamın her alanında olmalı.
Onların artık çocuklaştığını bilmek, artık kötülüğü, olumsuzluğu, negatif düşünceleri davranışları yorgun kalplerinin ve bedenlerinin kaldıramıyacağını bilmemiz gerekiyor.
Yaşlılarımızı üzmeyelim sevelim ❣️