Güzelliğin bedeli...
Angola'dan Fransa'ya her üç ayda bir vize yenilemek için yaptığımız mecburi yolculuklarımızdan birinde uçakta yanımda, saç dibine örgülü saç ekletmiş Angolalı bir hanım düşmüştü. Paris'e inene kadar zaman zaman önüme eğdiği kafasını 10 parmağı marifetiyle sanki bitlenmişcesine hatur hutur karşısında hayli huylanmıştım. Meğerse saç şeklini ayda bir değiştiren bu yerli hanımlar saçlarını model değişiminden model değişimine, yani sadece ayda bir yıkarlarmış. Eh, bu da güzelleşmenin Angolalı kadınlar için diğer bedeli olsa gerek.
Sayfa 47 - Siyahinci, Angola
Er/adam olmanın erkek veya kadın olmakla alakalı olmadığını, bilakis Allah’a verdiği söze sadık kalmakla olacağını bize gösteren yakın tarihimizden bir örnek Nene Hatun.
Sayfa 53Kitabı okudu
Keç û kurên ku hene li Botan
Belkî li tevahiya Kurdistan
Her kesê bi ciwanî navdar e
Li deftera me bi cih û war e
Bi qasî li şar yên xweşik hene
Hemî rû bi rû me ew dîtine
93 harbinde Aziziye tabyasında bir destan yazan kahraman kadın şimdi de bu davranışı ile küçük bir destan yazmıyor muydu? Erzurum valisi gözleri dolu dolu bunları düşünüyor, cefakar, vefakar Erzurum kadınına ne söyleyeceğini, nasıl hareket edeceğini bilmiyordu. Hemen Nene Hatunun o nasırlaşmış, derisi çatlamış, ana kokan, un kokan mübarek ellerini öptü. Nene Hatun giderken geri döndü, belli ki, Erzurum valisine bir şey soracaktı.
- Ruslar gelemez değil mi oğul?
- Gelemez Nene ana, dedi. Sen burada iken Ruslar Erzurum'a gelmeye cesaret edemezler.
Evet, nene hatun Aziziye Savunması'na giderken 20 yaşında ve iki de çocuğu olan bir anne idi.
Sayfa 53Kitabı okudu
-Yaşa Nene Hatun!
-Erzurum’un kahraman kadını!
-Yaşasın vatan!
-Yaşasın askerimiz!
-Kahrolsun Moskof!
-Erzurum düşmez!
-Düşman eline geçmez!
-Kanımız, canımız bu vatana feda olsun!