Genel olarak insanlara biraz garip felsefe ben çok sevdim. İnsana hayatı sorgulatacak bir kitap. Ben nerdeyim? Ne yapıyorum? En çokta Neden yaptırıyorum diye sorgulamanıza neden oluyor. Çünkü hepimiz Florayız!
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
Nerede o
Saat On İki
Karanlığımın örselenmiş
Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum
Merhaba çocuk
Kaldırım taşlarına baktığımız
Esmer Ankara'nın yüzümüzü kavurduğu
Dudaklarımızı çatlattığı
Kitap bambaşka bir deneyim yaşatıyor. Bunun yanında kendinizi o kadar kaptırıyorsunuz ki gerçek dünyaya döndüğünüzde bir an Nerdeyim? Saat kaç olmuş? gibi kendi kendinize sorular sorabiliyorsunuz. Olumsuz yönü ise bana göre yazar (var olandan) biraz daha aksiyon katsaydı 10 numara olurdu. Ama "zaten polisiye okumak için almadım" diyorsanız kitabı, gerçekten duygu yoğunluklu (merak, aşk, nefret, öfke, merhamet, şefkat, kararsızlık vs.) olması sizin için yeter de artar bile. Ben sonlarına doğru göz yaşlarıma hakim olamadım belki de biraz duygusal olduğum içindir.
Son olarak, kitabı okumassanız tarifsiz bambaşka bir deneyimden mahrum kalırsınız. Kitabı okursanız iyi ki okumuşum diyecek birçok sebebiniz olacaktır.
SENDE KALMIŞ
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim,
Kolyeye baktım uzun uzun. Bu maviler Ayla'nın mavi gözleri. Kırmızılar Celal'in kanlı gözyaşları. Peki, ben nerdeyim? Benim kalbimde kanayan gül nerede? Bunu bana yapmayacaktın Celal.
Yarım bıraktığım ender kitaplardan biri oldu benim için....Yazarını çok beğenmeme rağmen bu kitabındaki hikayeyi anlatış şekli karmakarışık.Durup durup" nerdeyim ben?"diye sormanız gerekiyor kendinize....olaylardan çok koptuğum için yarıda bıraktım.Ama ilk iki kitabında yaşadığım heyecanı yaşamak isterdim.Yazmış olmak için yazılmış bana sorarsanız...
Ün ikindiye döner
Gölgeler dökülür duvarlarına.
Sen yattığın yerde, kulaklarında sesler,
'Ben nerdeyim?' dersin, 'buradaysa da kendin.'
Derken efendim
başlar tutuşmaya
demirli pencerenin camı
yani dışarda akşam olur,
bulutsuz bir bahar akşamı.
Ve içerde baharın en kötü saati budur asıl.
Velhasıl
Pul pul ışıltılı derisi, ateşten gözleriyle
Bilhassa fasl-ı baharda ram eder kendine içerdeki adamı
hürriyet denen ifrit
Bu bittecrübe sabit karıcığım,
bittecrübe sabit.
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
Nerede o