Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle bir Türkiye bize göre yarı bağımlı bir Türkiye'dir.
Dünyada yüzden fazla devlet mevcuttur. Bunların hepsi birbirleriyle ekonomik, kültürel ve diplomatik İlişki içindedirler. Fakat Türkiye gibi ekonomisi Amerika'ya bu derece bağlı ve bu kadar üssün bulunduğu ülke parmakla gösterilecek kadar azdır. Ama ne yazık ki, Kurtuluş Savaşında milyonların canı ve malı paha- sına kurtulan Türkiye bir avuç insanın menfaati uğruna Amerika'ya bağımlı hale getirildi. Bugün yurdumuzda her doğan (çizildi) çocuk, Amerika'ya 3500 lira borçlu doğmaktadır. Yıllardır alınan borçların faizi borçların kendisini geçmiş fakat bu borçların kat kat fazlası kâr dışarı transfer edilmiştir. Yurdumuzu Amerika'ya peşkeş çekenler, 1940'larda Almanya'ya alkış tutanlar, 1900'lerde İngilizlerle Osmanlı Devleti'ni paylaşanlardır. Böyle bir ortamda halkımız demokratik taleplerle ortaya çıkınca zorla bastırılıyorlardı. İki yılda kanuni gösteri ve yürüyüşlerde 20'den fazla genç ölmüş, binlercesi yaralanmıştır. 1961 anayasasına öcü gözü ile bakıldı ve nerede ise anayasa sözcüğünü dahi yasaklar oldular. Böyle bir ortamda iktidarı yıpratıcı çeşitli baskı unsurları doğdu.
Sayfa 61 - Gönül Yayıncılık
İtiraz ediyorum: Laik mahkemede zemzem sözcüğü kullanılamaz. :d
Apalar Meclisi toplandı; dostlar, düşmanlar bir araya geldi, hakim tokmağı masaya vurdu: - Susun! Salon derin bir sessizliğe büründü. - Davacı ayağa kalk! Şikayetin nedir?
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Köleliğin Menşei
Köleliğin çok eski kavimlerde de bulunduğu; bunu İslâmiyet'in ihdas etmediği bellidir. Maamafih bu müessesenin kaldırılmasını, siyasî, sosyal ve iktisadî sebepler dolayısıyla uygun görmeyip, onu ıslah ettiği, kölelerin hukukî ve sosyal vaziyetlerini düzelttiği de bir hakikattir. Eski cemiyetlerde, kölelik neticesini doğuracak pek çok yol
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
Son padişah Vahdeddin Han giderken parmağında pahalı, değerli yüzüğü çıkarıp devlet malı diye masaya bırakır. Bu, nerede, ne zaman görülmüştür? Hangi hükümdar, hânedân böyle bir soylu davranış örneğini göstermiştir?
Sayfa 206Kitabı okudu
Cevdet Tarihi'nde bir fıkra vardır: "Bu Osman Efendi gerçekten devlet adamı değerli bir zat idi. Ancak pek vakarlı olup Halet Efendi'ye baş eğmeyip riyakarlıkta bulunmadığından Halet Efendi dahi onu İstanbul'da tutmayıp küçültmek için hadis işlerle taşralarda dolaştırırdı. Osman Efendi gene vakurluğuna halel getirmeyip her nerede ve her ne hizmette bulunsa vazife görmekte kusur etmezdi. Halet Efendinin nedimlerinden meşhur Keçecizade İzzet Molla bir gün Halet Efendi'nin yanında iken Osman Efendi'nin geldiğini uşaklar haber vermekle Halet Efendi sofraya seğirterek karşılaması ve dönüşünde merdiven başına kadar uğurlaması üzerine İzzet Molla şaşarak: "Efendim bu adama etmediğiniz fenalık kalmadı. Şimdi bu mertebe iltifatınıza sebep ne?" Diye sual ettikte Halet Efendi cevabında: "Evet ben bu adama çok fenalık ettim. Elinden memuriyetini aldım. Nüfuzunu kırdım. Canını da alabilirdim. Fakat üzerinde bir Osman Efendilik var onu alamıyorum. Onun için görünce böyle hürmete mecbur oluyorum."
Sayfa 171 - Falih Rıfkı AtayKitabı okudu
Reklam
Son padişah Vahdeddin Han giderken parmağındaki pahalı, değerli yüzüğü çıkarıp devlet malı diye masaya bırakır. Bu, nerede, ne zaman görülmüştür? Hangi hükümdar, hanedan böyle bir soylu davranış örneğini göstermiştir? Var mı bunun eşi menendi? Öylesine meteliksiz kalır ki, masraflar karşılanamadığından, cenazesi (İtalya'da) ikametgahının arka kapısından kaçırılır. Eski vilayetimiz Suriye acıyor da kabul ediyor; yoksa gömülecek bir mezar bile bulunamayacaktı. Halaskargaziyi yurdu düşman işgalinden kurtarsın diye Anadolu'ya gönderen vatan haini ilan ettikleri Mehmet Vahdeddin Han değil midir? Burası dingonun ahırı mı Mustafa Kemal Paşa elini kolunu sallayarak Anadolu'ya adım atabilsin? Halife­ padişahın tayin edip gönderdiği kumandandır diye Mustafa Kemal Paşa ilk gününden itibaren Anadolu'da, Kazım Karabekir Paşa gibi, kendisinden daha rütbeli subaylar dahil, askeri - mülki zevattan hüsnükabul görüyor. Altı yüz küsur yıl bu devleti namusuyla, haysiyetiyle idare etmiş, şanın şerefin zirvelerine taşımış bir hanedana reva görülür davranış mıydı bu? Böyle bir nankörlüğün, vefasızlığın, ihanetin ıstırabını ve sıkıntılarını çekiyoruz, daha da çok çekeceğiz.
Osman Gâzi'nin, oğlu Orhan Gâzi'ye vasiyeti.
Orhan Gazi'nin geldiğini fark eden Osman Gazi, eliyle işaret ederek onu yanına oturttu. Sonra etrafındakilere onu yerine tayin ettiğini bildirdi. Evlatlarına ve kumandanlarına, Orhan Gazi'ye itaat edip, ona bey'at etmelerini emretti. Ardından Orhan Gazi'ye, Osmanlı Devleti'nin temel harcı mahiyetindeki şu vasiyet ile son
Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Ayasofya camii kime satıldı?
Soruyor gençler: Gerçekten de Tek Parti devrinde camiler kapatıldı mı? "İbadete kapatılmış olan Ayasofya örneği taş gibi önümüzde dururken başka kanıt aramaya ne hacet" diyorum kendilerine. Bir şaşkınlık vakfesi. Yüzleri karışıyor. Kimilerinin buruşuyor hatta. "Nasıl yani?" diye soruyorlar. Bu bölüm, işte o "Nasıl
Sayfa 215 - TimaşKitabı okudu
Şimdi size hakîkî bir müslimânın nasıl hareket etmesi îcâb etdiğini göstermek için, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” bir mektûbunu aynen aşağıda nakl ediyoruz: Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” bütün müslimânlara hitâben yazdırdığı mektûb şöyledir: [Aslı Feridun beğin (Mecmû’a-i Münşeât-üs-selâtîn) kitâbı, birinci
Sayfa 393 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Reklam
Günümüzde otorite nerede? Totaliter ülkelerde bu, aile içinde ve okulda otoriteye saygının pekiştirilmesi yoluyla desteklenen açık bir devlet otoritesidir. Öte yandan, Batılı demokrasiler, on dokuzuncu yüzyıl otoriter rejimlerini ortadan kaldırmış olmaktan gurur duymaktadırlar. Peki, gerçekten ortadan kaldırmışlar mıdır, yoksa sadece otoritenin niteliği mi değişmiştir?
Sayfa 26 - Say yayınlarıKitabı okudu
Atatürk, yoğun bir şekilde Türk ırkının kökenlerini araştırırken, Dünya Mason Teşkilatı onun bu çalışmalarından fazlasıyla rahatsızlık duyuyorlardı. Ancak Avrupa’da ortaya çıkan savaş tehlikesi ve ekonomik krizler onların müdahale etmesini geciktiriyordu. Aslında Türkiye’de bulunan Mason teşkilatı adım adım ülkede faaliyetlerini yaygınlaştırıyor
İktidara muhalefet olmak;
" Sait Faik iktidarın her türüne tavır almış, adeta oyunun dışında kalmak için özellikle çaba sarf etmiş bir yazardır. Tüm yazdıklarında insanın (ister zengin ve güçlü, ister fakir ve düşkün olsun hemen hepsinin) iktidar duygusuyla kötülüğe yaklaştığını, iktidarın sadece devlet ile birey arasında kurulan bir yönetim ilişkisi olmadığını, tam tersine nerede iki insan varsa orada bir iktidar ilişkisinin kurulduğunu ve insanların bu yüzden acı çektiğini anlatmış bir yazardır..."
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Kalvenciliğin bireyin özgürlüğünü sınırlamak isteyen sisteminden politik özgürlük fikri doğmuştur: Hollanda, Cromwell İngiltere'si ve Birleşik Devletler gibi onun etki alanına ilk giren ülkeler, liberal ve demokratik devlet fikrine en istekli biçimde kucak açanlar olur. Püriten anlayıştan, Birleşik Devletlerin Bağımsızlık Bildirgesi, önemli
Sayfa 218 - 219 Yapı Kredi Yayınları
Peki Sıkıntı Nerede?
Devlet ferdi, aileyi, cemiyeti kanun gücü ile din dışı bir hayat tarzına mahkum etti. Osmanlı neticede bir din devleti idi, Cumhuriyet Türkiyesi laik olmayı seçti. İbadet yasaklanmadı ama eve ve camiye hapsoldu. Din eğitimden kıyafete, siyasetten iktisada hayatın her noktasında etkili ve görünür olmaktan çıkarıldı. Özetin özeti bu.
Sayfa 231Kitabı okudu
1.040 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.