Bir profilde gördüm bende yeni başladığım Hasan Ali Yücel klasikleri için yapmaya karar verdim umarım en kısa zamanda en verimliliği şekilde okuyabilirim.
✔️1. Gurur ve Önyargı - Jane Austen✔️
2. Geceye Övgüler - Novalis
3. Mutlu Prens - Oscar Wilde
4. Seçme Masallar - Hans Christian Andersen
5. Kerem ile Aslı - İsa Öztürk
6. Yürek Burgusu -
LEYLEKLER GETİRDİ BİZİ... ANCAK O ZAMAN, DAHA ERKEN ÖZGÜR OLURDU İNSAN
Aktüalitenin değil geleceğin insanı olmak gerekir. İleriye dönük tahminlerimizin şekillendirdiği bir hayat yaşamamız gerekir. Bu bir bayrak yarışı. Bizlere ulaşan saman alevini bilginin rüzgârıyla harlayarak, sonraki nesile aktarmak bütün amacımız…
Çocukluğunun penceresinden, annesi tarafından zalimce cezalandırılan toprak kölelerini izleyerek
'Ümitsizliğin kitabı.'
Bu kitabı okumayı ertelediğim için kendime o kadar hayıflanıyorum ki...
Edebiyat, felsefe ve psikolojinin o mükemmel harmanlanışı ile karşınızda bu eşsiz eser. Dönüm noktam bu kitap oldu desem abartmış olmam. O kadar doyurucuydu ki uzun zamandır bana bu kadar iyi gelen bir kitap okumamıştım. Çok fazla beni düşünmeye iten diyalog oldu öyle ki kendi hayatımı, hayallerimi ve olduğum noktayı bana gerçekten uzun uzun düşündürdü. Kitap Lau Salome'nin Nietzsche'nin ümitsizliğini tedavi etmesi için Doktor Breuer’e başvurmasıyla başlıyor. Ama ya roller değişirse? Gerisinin nasıl devam ettiğini anlamadan kitabın son sayfasında buluyorsunuz zaten kendinizi. Kitabı sakin kafayla okumanızı öneririm çünkü gerçekten her cümlede uzun uzun düşünmenin sizlere neler kazandırdığını ancak kapağı kapattığınız anda anlayacaksınız. Okuyun, okutturun. Çünkü ben aşık oldum.
kitaphaber.com.tr/saganak-romanin...
“Evet azizim! Ben bu hayallerin arkasında
gizlenmiş olan hayalleri arıyorum.”
(A’mâk-ı Hayal)[1]
Platon’un “mağarası” nda bulunan insanlarla “izm” ler çarkına sıkışıp kalan günümüz insanı arasında ne fark vardır? Saramago’nun ‘Mağara’ eserini okuduktan sonra kitap
Sizler tanrıya bir ebeveyn rolü biçtiniz.
Ve tanrıdan, ödüllendiren ya da cezalandıran bir yargıç yarattınız….
Doğru olanı yapman için ihtiyaç duyduğun korku mu?
İyi olman için tehdit edilmen mi gerekiyor?
Ceza almaktan mı korkman gerekiyor?
---Türk Edebiyatının En İyi Romanlarından Biri ---
Neden okumayı erteledim dedirten bir yerli roman daha… O kadar sevdim ki elimden bırakamadan iki günde bitirdim. Açıkçası daha öncesinde Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve Fatih Harbiye romanlarını okuduğum ve çok beğendiğim için bu kitaba karşı pozitif bir ön yargım vardı. Beklentimi fazlasıyla karşılayan muhteşem bir roman oldu. Gözüm