Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Tutunamayanlar 724 sayfalık bir yalnızlık romanı... Ruhunda yalnız kalmışlığın, anlaşılamamışlığın romanı... İçsel bir kısır döngü sonucu düşmenin mizahi bir dili Tutunamayanlar... . Aslında "o hayata tutunamayanların farkına varın" romanı... Canım insanlar dediği yerde ümidiyle, beter olun dediği yerde ümitsizliğiyle buluşturuyor bizi... . Turgut'un intihar eden arkadaşı Selim'i, Selim Işık'ı, Selimciğim Işık'ı aradığı satırlarda insanlığı anlatmak istemiş Oğuz Atay... İnsanın olmamışını... Selim'in dünyasına daldıkça çıkamıyor Turgut Özben... O çırpınışlar acı acı güldürüyor insanı... Selim'i ararken "Özben"liğine yolculuk yapıyor "Işık"ın anılarında... Yanında Olric... Hayatın kırıklığı içinde hem de... Oyunun kurallarını bilmiyorsun dedikleri yerde... . Selim'i ve Selim'in aşkını anlatıyor Günseli noktasız virgülsüz soluksuz sayfalarca süren satırlarda... Es yok, kaybolmasın hiçbir kelime... . Kelimelerle öyle güzel oynuyor ki Oğuz Atay müthiş bir anlatım çıkıyor ortaya... Ayakkabılarını çıkarıp düşünme terliğini giyiyor... Biz de o düşünme terliğini giyip koyuluyoruz satırlara... Muazzam bir yolculuk tabii kitaba tutunabilene... Bir değil birkaç kez okunması gereken bir kitap Tutunamayanlar... Hem aklınıza hem kalbinize alın bu eseri... Sarıp sarmalayın... Disconnectus erectuslara da selam olsun...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Yorum yazmaya gönlümün asla hazır olmayacağı kitap lâkin okumasına vesile olacağım tüm Olric’lere gelsin bu yorum Hayata değil, insanlara, topluma, kurallara, kötülüklere daha fazla dayanamayan herkesin içinde bir TUTUNAMAYAN vardır! “Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı dilerdim.” dedi : “Gene de az
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
Reklam
Noktasız ve soluksuz
"seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak ve küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve daha çok kitaplardan kopyalar yapmakla yetindiğim halde ve insan resimlerini fotoğraflardan kareyle büyütmeyi kolayıma geldiği için tercih ettiğim halde seni tanıdıktan sonra gözleri yeni açılmış bir küçük hayvan gibi çevreyi şaşkın ve hayran bakışlarla insanı ve insan olmayanı ayırmadan incelemeye başladım ve kalemi iğne uçlu mürekkepli kalemi ve resim kağıdını alarak kırlara açıldım ve eskiden kurşunkalemle çalıştığım zamanlardan yani tarihlerden önce çizgilerimdeki kararsızlık yüzünden kağıdı sonsuz çizgilerle silip tekrar çizdiğim çizgilerle silgi izleriyle kararttığım halde doğrudan doğruya çini mürekkeple çalışmaya başladım hiç silmeden seçtiğim ağaçları evleri gökyüzünü yolları otları hele bu kadar ilgi çekici olduklarını ve büyük bir sevgiyle çizilebileceğini düşünmediğim otları ve toprağı yeni bir gözle daha doğrusu ilk defa çizebileceğimi hissettiğim bir gözle görmeye başladım...”
Sayfa 460 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
60 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun öykü diye geçen ama beni kendi dünyamın masal dünyasına götüren bir güzellik okudum. Farkındayım garip bir cümle kurdum ama kitabın kapağını yeni kapattım ve içimden gelen ilk cümleyle başlamak istedim sözüme.. Bilinmeyen adayı arayan bir adamın kraldan tekne istemesiyle başlayan olaylar, adamın kendi bilinmeyenine, kendi benliğine yolculuğuna dönüşüyor. Kitap aslına uygun olarak çevrilmiş ve saramagonun o kendine has tarzıyla noktasız virgülsüz ama aynı zamanda soluksuz okutuyor kendini.. 58 sayfalık kısacık bir kitap ama bıraktığı etkiler sayfa sayısının çok üzerinde.. Ümidinizi yeniden edinmek, kendinizi pozitif hissetmek istediğiniz bir anda size çok yardımı olacaktır. #okuyun instagram.com/p/Bqb5jCAlv0X/?...
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,1bin okunma
476 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Şimdi şöyle birşey var;Orhan Pamuk, benim yaşadığım sokağı sabah dolaşsa roman yazar, gece dolaşsa başka bir roman yazar...Adam çatır çatır yazıyor, noktasız-virgülsüz soluksuz yazıyor, biz sadece bakarken, o görüyor, algılıyor, süslüyor en ince detayları ve ortaya şaheser çıkartıyor... Kitap çok zor bir kitap, salt sonuç odaklı okumayı seviyorsanız hiç bulaşmayın. Çok fazla sürükleyici bir kitap değil... Sadece 19 kelimelik bir mektupla karısı tarafından terkedilen Galip'in, akrabası olan köşe yazarı Celal'in yazdıklarından yola çıkarak karısını bulma çabaları... Ve bu arayışlarda karşımıza çıkan onlarca güzel hikaye, insanlar, sokaklar, acılar, aşklar, sırlar, kendini kaybetmeler, kendini bir başkasında bulmalar... Romanın sonsözünde Orhan Pamuk, Kara Kitap`ın yazılışı hakkında çok güzel bilgiler veriyor, 5 yıl uğraştıktan sonra 1990 yılında basılıyor. Daha sonraları Kara Kitap'ın sırları diye başka bir kitap dahi çıkartıyor..Türk edebiyatında postmodern tarzda yazılan en kaliteli eserlerden biri fikrimce... Sonuç olarak toplumumuzda var olan ve çok gereksiz bulduğum Orhan Pamuk'la ilgili önyargılarınız yoksa okuyun kitaplarını, varsa da önyargılarınızı kırıp yine okuyun...Neyse çok konuştum,Hermann Hesse-SIDDHARTHA'da görüşmek üzere️
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma