İsmini pek çok kez duyup bir türlü okuma fırsatı bulamadığım yazarlardan Hasan Ali Toptaş'ın yeni çıkan kitabı Gecenin Gecesi, ilk gün alır almaz bitirdiğim nadir kitaplar arasına girdi. Almış olmamda hem indirimin hem de ince olmasının payı olsa da, kitabın pek çok kez övgü alması merakımı güçlendirdi. Okuyup bitirmiş olmaktan memnunum ve incelememi yazmaktan sevinç duyuyorum. Kitap roman değil 5 adet kısa hikayeden oluşuyor. Hikayeler bildiğimiz, duyduğumuz, gazetelerde okuyup, ana haber bültenlerinde izlediğimiz zorda kalmış hayatlardan bahsediyor. Bazı yazarlar vardır çok ilgi çekici hikayeleri olur, ne anlatacak diye merakla beklersiniz. Bazı yazarlar ise basit hikayeleri çekici bir anlatımla süsleyerek ifade ederler, Hasan Ali Toptaş bunlardan biri bana göre. Tabi bu kitaba göre yorum yapıyorum. Eserde en çok ilgimi çeken Veysel'in Kanatları hikayesi oldu. Kitabın bazı bölümleri yeraltı edebiyatını anımsattı bana. Üzücü hadiseler olsa da bunları okumak keyifliydi. Sayfalara çizilen desenler güzel olmuş, kitaba güzel bir hava katmış. Son zamanlarda böyle bol resimli ve renkli desenlerle süslenmiş kitapları çokça görüyoruz, ileride artacaktır diye düşünüyorum. Bir köpeğin havlamasını bu kadar güzel anlatan kimseye rastlamadım. Sanki o eski Osmanlı döneminde yazılan süslü anlatımların günümüze uyarlanmış hali gibiydi. Ancak yazar cümleleri biraz daha kısa kursa daha iyi olabilir. Okurken cümlenin sonu nerde, noktayı nereye koymuş diye uzun uzun beklediğim oldu. Merak edenler ilk fırsatta okusunlar bence, kokusu bile başka geliyor bir süre sonra.