Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nurMerve

nurMerve
@nurmervee
16 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
184 syf.
·
Puan vermedi
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos
9/10 · 230,9bin okunma
Reklam
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana kadar dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kestiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşte iyi işleyen bir formül: yaşanmamış yaşam ya da gerçekleştirilmemiş potansiyel ne kadar fazlaysa kişinin ölüm kaygısı da o kadar büyük olur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Biri için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Öyle ya da böyle, herkesin bir ölümsüzlük planı vardı.
Sayfa 261Kitabı okudu
Hayatında bir anlam, bir amaç, bir hedef bulunmadığını, bu yüzden de devam etmesine gerek olmadığını söyleyen kişiye acıyın; yakında kaybolacaktır. Tüm destekleyici argümanları reddeden insanın tipik cevabı şöyledir: 'Artık hayattan bekleyecek bir şeyim kalmadı.' İnsan buna nasıl bir cevap verebilir?
Tüm bunlardan dünyada iki insan ırkı olduğu sonucuna varabiliriz. Sadece iki: Düzgün insanların oluşturduğu 'ırk' ve ahlaksızların 'ırkı'. Her ikisi de her yerdeydi, toplumdaki tüm gruplara sızmış haldelerdi. Hiçbir grup tamamen düzgün ya da ahlaksız insanlardan oluşmuyordu. Bu anlamda hiçbir grup 'saf ırk' değildi.
Biri bize Dostoyevski'nin insanı hemen her şeye alışabilen bir varlık olarak tanımlamasının anlamını sorsaydı derdik ki: "Evet, insan neredeyse her şeye alışır ama bunun nasıl olduğunu bize sormayın."
Ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. İçim kalabalık çekiyor. İnsanlar çekiyor. Seyahatler çekiyor içim.
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.