Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
464 syf.
10/10 puan verdi
Yaşayan çok kıymetli yazarların çok merak ettiğim kitaplarını, onlar toprağın altına girince okumak gibi kötü bir huyum var. Aynı zaman dilimi içinde yaşadığımız, aynı dünyaya baktığımız yazarların kitaplarını keşfetmenin ve okumanın ne denli kıymetli olduğunu bilsem de - ve bunun için çabalasam da - çoğu zaman erteliyorum o kitapları ve
#okudumbitti
"Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık" derken Dostoyevski, hiç abartmamış... Gogol daha önce okuduğum hiçbir Rus yazara benzemiyor... Okuyucuya direkt hitap etmiş,sanki okur gibi değil de Gogol'la sohbet ediyormuşuz daha doğrusu o anlatıyor ben dinliyorum gibi hissettim.Sıkılmadan,zevkle okudum kitaptaki her bir hikayeyi.Gelelim hikayelerimize ;
1) Neva Bulvarı
2)Burun
3)Portre
4)Palto
5)Bir Delinin Anı Defteri
6)Fayton
Burun hikayesi hem ironik,hem de eğlenceliydi, biraz da fantastik... Portre parayla mutluluk olur mu,insana neler katar, neleri kaybetmesine neden olur ,bu soruları sordurması bakımından çok anlamlıydı son olarak en çok etkilendiğim hikaye Palto oldu...okurken ben de Akakiyeviç gibi, soğuğu iliklerime kadar hissettim, sonrasında da onunla beraber kahroldumBu kadarıyla yetineyim, kesinlikle tavsiye ederim Kitapla kalın sevgili dostlar
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,8bin okunma
Gerçeği arayanların mutlaka okumaları gereken kitap’ diye bir cümle duyduğunuzda veya okuduğunuzda ilginizi çeker miydi?Bir kitap kapağında bu cümleye denk geldiğinizde merak edip okumak ister miydiniz?Evet diyenlerin çoğunlukta olacağını tahmin ediyorum.Zira ziyadesiyle bir insanın dikkatini çekebilecek onu okumak için kışkırtabilecek bir cümle
Şermin Yaşar'ı sosyal medyadan da takip ediyorum.. Kitabı okurken hissettiğim sanki o karşımda anlatıyor da ben dinliyorum gibi.. Bazen kahkahalar bazen derin bir sessizlik bazen gözden istemsiz gelen yaş.. O kadar akıcı ki.. Hem bir an önce okumak istedim hem de hiç bitmemesini .. Mutlaka okuyun
Dinozor
Dinozor yaşamın büyük üstadı Mina Urgan. İlk kitabını okuduktan sonra bir yarım kalmışlık hissettim. Henüz bitmemeliydi. Mina Hanımın daha pek çok anısı vardı. Onları da dinlemeliydim. Okumalıyım demiyorum, "dinlemeliyim". Mina Urgan’ı okurken hiç duymadığım sesini kulaklarımla duyuyorum. Ben okumuyorum da sanki o konuşuyor,karşısında dinliyorum.
Başka bir kitabının varlığı beni çok mutlu etti. Bir Dinozorun Gezileri, ilk kitabının bu kadar okunmasına şaşıran Mina hanımın anılarını anlattığı ikinci kitabı. Anadolu -bilhassa Bodrum’un eski hali-, Avrupa ve Amerika’ya yaptığı gezileri; o gün yaşadıkları ve hissettiği duygularıyla beraber anlatıyor.
Üslubuyla okuma zevki veren Mina hanım konular arasında daldan dala atlamasıyla başta farklı geldi. Ancak rahatsız olmak yerine hoşuma gittiğini söylemeliyim.
2. Kitabı bitirene kadar sanki o yaşıyordu. Her an bir yerlerde canlı röportajlarıyla karşılaşacak gibi hissettim. “Anılar bitti artık.” demesiyle bir üzüntü çöktü içime.
Neşeli, kendine güvenen, ingiliz edebiyatı profesörü olan bu solcu hanımın bir zamanlar yaşadığını bilmek bile mutluluk kaynağı.
Saygıyla...
Sait Faik okurken sanki bir köy kahvesinde oturuyoruz da o böyle anılarını anlatıyor bende onu dinliyorum hissiyatı beni hiç bırakmadı. Biz yörükler de bir tabir vardır "bizim oğlan" diye o hesap :) Öykülerinin çoğunda denizi-balıkçılığı hissediyorsunuz, sanki kitaptan deniz kokusu geldi burnuma. Ben çok nadir yazarda bunu hissetmişimdir.
Birde yazar öyle gelişi güzel yazıyor ki hiçbir kaygı taşımadan onu özel kılan da bu sanırım. Size bir şeyler anlatma derdin de değil aslında. O birini görüyor gözlemliyor ve yazıyor ben fark ettim sen ister gör onu ister görme der gibi.
Biraz nefes alayım belki de yanından geçip gittiğiniz bazı insanların hayatlarına da bir göz atayım derseniz Sait Faik'i mutlaka okuyun derim :)
Herkese keyifli okumalar dilerim.
In a hole in the ground there lived a hobbit...
Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı...
Bir kağıda karalanıp yıllarca kaderine terk edilmiş bu cümle, tüm dünyada sevilen, filmleri rekorlar kıran bir kitabın giriş cümlesidir...
Yükte hafif pahada ağır bir kitapla geldim bugün
Pek çok açıdan "En" sıfatını kimseye kaptırmayan
Herkese Merhaba Arkadaşlar
Bugün sizlere okumayı çok tercih etmediğim ama daha ilk sayfadan insanı hikayenin içine çeken otobiyografik bir kitap yorumu ile geldim.
Yazarımızın kalemini çok beğendim. Çok samimi ve akıcı bir anlatım tarzı var.
Bizi Levent'in hayatına konuk ediyor satırları ile.
Sanki anlatıcı almış beni karşısına iki kahve eşliğinde sohbet edermiş gibi. O anlatıyor, ben dinliyorum. Birazcıkta o anda yaşıyorum. Kitabı okurken nostaljik bir tur yaptım resmen. Sayfalar bana çok tanıdık geldi ve kendimden bir sürü şey buldum. Zaten samimiyeti, sıcaklığı da buradan geliyor.
Eski zamanları özleyenler için muhteşem bir öneri. Bu arada yaşım da ortaya çıkıyor ama önemli değil 80 ler ve 90 lar bende ayrı bir yere sahip
Ben eski mahalle kültürünü, insanlarının birbirine güvenmesini bu kitap bittiğinde ne kadar özlediğimi fark ettim. Ama keşke böyle bitmeseydi.
Bu tarz kitaplar arayanlar için saatler içinde bitecek ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap bırakıyorum buraya. Herkese keyifli okumalar dilerim
