Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O kadar önemli ki bu..çok karşılaşılan bir durum
«Bir araya gelinerek yapılan sohbetlerdeki edep inceliklerinden biri de şudur: Birlikte oturduğun bir insan sana bir şey anlatıyor ve anlattığı şeyi bilmediğini zannediyorsa,sen bu durumda anlatılanı biliyor olsan da,bildiğini belli ederek onu mahcup duruma düşürme.Konuştuğun kimseyi ne söyleyeceğini şaşıracak, söylediklerini karıştıracak bir hâle getirme.Sözlerine ilgi ve dikkat göster.Konuştuğu sürece de ilgi göstermeye ve dinlemeye devam et. • Tâbiînin büyüklerinden İmam Atâ İbn Ebî Rabah şöyle der: "Gençler bana öyle şeyler anlatıyorlar ki, ben anlattıklarını sanki hiç duymamış gibi dinliyorum.Esasen ben o konuları daha onlar doğmadan duymuşum." Bu konuda anlatan insan da dikkatli olmalı,anlatılan insan da... Aynı sözleri sık sık tekrar eden insanlar gördüğümüz gibi, "Bu duyduğum onuncu baskı," diyerek konuşanın sözünü ağzına tıkayanları da görüyor ve duyuyoruz.
Namık Şenel * Kadir Gecesi Üstad Hazretleri iki-üç defa yanımıza geldi. Zübeyir Ağabey ayakta duramayacak kadar hasta olduğundan yatıyordu. Üstad 'Kalk keçeli' diye onu kaldırıyordu. Yine sahurdan önce son gelişinde sedire oturdu. Neşeli bir şekilde sol elini sağ elinin karşısına dikerek 'Ben bütün Risale-i Nur talebelerini
Nesil Yayınları 1.baskı
Reklam
Yazarın da attığı başlık gibi DÜRÜSTLÜK...
DÜRÜSTLÜK Akın'a bir toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimali var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor, ben dinliyorum. Tam iş yerinin önüne geldik, Ankara'da Bakanlıklar. Diyelim ki 9.75 tuttu, ben 10 lira uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para
-[ ] İzgören Akademi'ye bir toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimali var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor, ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik, Ankara'da Bakanlıklar. Diyelim ki 9.75 tuttu, ben 10 lira uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü
Sayfa 77 - Elma YayıneviKitabı okudu
Düştüm buraya :)
.. Bir gün Cihan Ünal, İsmet Özel'in bir kasete koyduğu şiirlerini getirdi; Türkan Şoray ile misafirliğe gelmişlerdi... İsmet Özel'in "Mataramda Tuzlu Su" şiiri bana müthiş heyecan veriyor; tekrar tekrar dinliyorum. Bülent Oran'ın kızı da bize gelip girmekte... Fatma'ya diyorum ki "İsmet Özel'in yazdığı ne varsa getir." Bu
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Reklam
Harika bir hikaye.. hikayenin tamamını okumalısınız..
"Ahmet Şerif İzgören'in yaşadığı ve İngiliz profesörlerden haftalarca öğrenemediğim şeyi bir taksiciden 5 daikada öğrendim diye tarif ettiği bir hayat dersi... "Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da
Gurbet
Gurbet tuhaf bir kelimedir, söyler söylemez ağızda kek­remsi bir tat bırakır. Dil üstünde bir katre kaya tuzu, kolay kolay erimeyen. Bir saklı burukluk, kendini hemen ele ver­meyen. “Tarif et” deseler, edemezsin. Bir şey hep yarım kalır, bir nokta hep eksik. Kabataslak anlatır ama tam karşılığını bulamazsın. Bir kez telaffuz eder, bir an
"Ahmet Şerif İzgören'in yaşadığı ve İngiliz profesörlerden haftalarca öğrenemediğim şeyi bir taksiciden 5 daikada öğrendim diye tarif ettiği bir hayat dersi... "Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da