Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
8/10 puan verdi
Osmanlı Aile Yapısı 18.Yüzyılda Konya Örneği
Kitap 18. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı'nın ve Konya'nın sosyo-ekonomik durumunu konu almaktadır. Kitabın başlarında genel olarak Osmanlı döneminden bahsedilmiş daha sonra da Konya ele alınmıştır. Tarih derslerinde 18. yüzyılda Osmanlı dönemini görmekle birlikte ayrıntı diyebileceğimiz ama aslında bir devletin, kültürün izlerini taşıyan
Osmanlı Aile Yapısı
Osmanlı Aile YapısıHayri Erten · Çizgi Kitabevi · 201811 okunma
Reklam
207 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okurken Ahmet Arif’ in Leyla’ya olan bu delice sevgisine anlam veremezdim. Bir insanı bu kadar sevmek, dünya merkezi haline getirmek çılgınlık gelirdi bana. O kadar seviyordu ki, evli bir kadına mektup yazacak kadar, onu her şeyden üstün görecek kadar. Ulucanlar cezaevi müzesini gezdikten ve Ahmet Arif’in koğuşunu, eşyalarını ve prangaları gördükten sonra sevgisini ve onu mecnun yapan şeyi anladım. İnsan orda değil iki sene bir gün dursa kafayı yer. Rutubet kokusu, işkenceler… Hayata tutunacak bir dal aramıştı belki de. Kendisi de kitapta şöyle diyor: “ 131 gün hiç güneş ya da gündüz görmedim. Sade yalnızlık, sade terör, sade açlık, uykusuz, cıgarasız. Bir yüreğim sağlamdı bir de namus damarım. En sonu çıldırdım. Sonrasını biliyorsun. SEN GELDİN.”
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,3bin okunma
Bizi telefonumuza bu kadar bağlı kılan ne? Arayana hemen o an cevap vermezsek hayatımızın sonu gelecek gibi hissettiren?... Halbuki sürekli ulaşılabilir olmak korkunç bir kontrolcülüğü getiriyor beraberinde . Bir de yorgunluğu tabii. Sözgelimi ailemizden birisi aradığında yanıtlayamazsak yahut aramamız yanıtsız kalır da bir süre dönüş olmazsa bize, en korkunç senaryolar beliriyor zihnimizde. Yalnızca evlerde telefonların bağlı olduğu, sokağa çıktığımızda iletişimi kopardığımız o zamanlar bir hayal sanki. Şimdi diyeceksiniz ki bana, eskiden böyle kötücül değildi dünya. Eskiden azıcık geç kalsa beklediğimiz, gözümüz sokağa düşmüyordu hemen. Olabilecek olanın en korkuncu gelmiyordu aklımıza. Trafiğe takılmıştır, diyerek devam ediyorduk işimize. Doğru. Haklısınız. Fakat düşündük mü hiç, kötüyü ve kötülüğü bu kadar hızla yaygınlaştıran ne? Biz aynı bizsek eğer.
dedim ki gözden ne kadar ırak olursa gönülden de o kadar çabuk silinir ölmem gerek kurtulmam için ne dertmiş böyle, günden güne çetinleşir
Sayfa 54 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Yüce yaradan o kadar güzel bir sistem kurmuş ki bu bilgisayar oyunlarına gizli programlarla aptal kandirmaya falan benzemez Sen ihanet edersen , sen nankörlük yaparsan Gözlerine perde indirir ve sen bütün dünya bağ bahçe pınarlara giderken ateşini ellerinle yakacak kadar kör bir budala olur yandığını görmen bir daha sende kullanılacak hicjirsey kalmamış olduğu da fark edersin Kimse başkasının hakkına ihanet edemez Velevki Allah’a değil essege tapiyorsa essek bile bir evladının hakkını gasp eden diğer yavrusuna acımaz İYİ GECELER DİLERİM - unutmayın kalbinizden kimsenin bilmediğini sandığınız ne varsa iste yarın onu yaşayacaksınız Bu yüzden ben çok mutluyum ve yarınların her doğan güneşin bana bir müjde ile geleceğini görmeye başladım bile 🥰🥰🥰🥰
Reklam
Onu o kadar az sevdiler ki kendi kendini sevmesi den başka Yol bırakmadılar..
Şuanda o gemiye binip buradan gitmek için o kadar çok şey verirdim ki…
Yaa abi insanlar gerçekten anlayışsız mı beni mi sınıyorlar anlamıyorum ki yani gerçekten okulda o kadar çok işim var ki kulüp kurdum etkinlik işi, sınavlarım var derslerim eksik, tezim var, başka bir makale daha var, tezimin teslimi ve makalenin teslimi ile birlikte sınavlarım başlıyor yetiştiremiyorum. Ayrıca mezuniyet var. Arkadaşlık problemleri zaten var varda var kimse anlamıyor neymiş geziyormuşum gezmiyorum amına kodumun çocukları işlerim var işlerim sinir hastası oldum aq
"Bir erkeğin en büyük hatası, bir kadına bağlanmaktır. İşte bu senin hayatın boyunca taşımak zorunda olduğun en kalın zincirdir çocuk. O zincir ki doğrudan göğsünü delip kalbine bağlanmıştır. Zincirden kurtarmak demek kalbini terk etmek demektir. O yüzden asla bağlanma, bağımlı olma. Çünkü bağlandığın an hapı yutarsın. Adı üstünde zaten, her tarafın bağlı kalıyor işte. Hareket edemezsin. Kadınlardan uzak dur demiyorum bak. Sadece seni bağlayacak kadar kuvvetli bir kadın görürsen, ondan olabildiğince uzaklaş. Mümkünse onu bir daha göremeyeceğin yerlere git. Yoksa başkası için atan bir kalbi, kendi vücudunda taşımak çok ağırdır çocuk. Senin de organların var. Neden başkasının vücudundaki organlar için attırıyorsun ki o kalbi? Unutma, eğer kalbin başkası için atmaya başlarsa ölümün artık yakındır. Bu dediklerimi asla aklından çıkarma. Eğer böyle bir kadın görürsen arkana bakmadan kaç. Sadece kaç çocuk."
Popüler Kültür-Bilim Serisi
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.