Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Acıların Hükümdarı
Merhabaaa Spoiler var Bu kitap hakkında söylemek istediğin şeyler var konusu dünyanın en yaratıcı konusu değildi ama güzeldi ismi biraz garipti acıların hükümdar eden bilmiyorum bana çok bu Vibe ı vermiyor yani neyse onu bunu geçelim şimdi ana karakter kızımızın kim olduğu çok önemli tabii ki ve güzel bir karakter seçmiş yani kız kardeşi olan eski kitapbının insanları görürüz kitapta ama ihanetler abartılmıştı evet insanlar ihaneti uğrar ama yok deve yani bu kadar da uğramaz gerçekten fenris in ihaneti anlaşılır da Nathan yaptığı şey imkansızdı tüm kitap boyunca ana karakter kızımıza olan sevgisini dile getirenmişsin bu kadar kötü bir şey yapması imkansız gerçekten çok saçmaydı sıfır bağlantı vardı ve teknik olarak kitap bittiğinde anakarakter kızın yanında sadece bir gün tanidigi iki insan bulunuyor hani gerçekten ana karakter erkekler konusunu o kadar başarılı bir iş çıkarmamıştı yazar bence ve bunu ilk kitabı ikinci kitabı olarak görmeyeceğim çünkü ilk kitabı gayet güzeldi benim için ama ikinci kitabında birtık saçmaydı bence yani açıkçası fena değil okuyun okutmanıza gerek yok bence umarım işinize yarayan bilgiler vermişimdir ha bir de son bir şey söylemek istiyorum ana karakter kızımızın gücü çok güzel düşünülmüş bir güçtü gerçekten ellerinden Alevler falan çıkıyor zaten genetik bence ablası yaşasaydı onda da güç çıkardı çünkü kardeşin de de var. Byyyy
Acıların Hükümdarı
Acıların HükümdarıAdora Yağmur · İndigo Kitap · 2024214 okunma
Julia özlem dolu bir nefes aldı ve gözlerini kapata- rak onun yanında olduğunu ve omuzlarına masaj ya- parak bütün ağrısını aldığını hayal etti. "Eğer orada olsaydım omuzlarına masaj yapardım. Bana yaslanır- dın ve ben de seni iyileştirirdim." "Hımm... Eminim yapardın." "Ben sana masaj yaparken, sen de başını bacakla-
Sayfa 72
Reklam
O kadar güzel gelir ki , zifiriden aydınlığın doğusu gibi. Zemheriden sıcacık bir meltemin esintisine yürür gibi geldi bana da _ aldı sürükledi dere tepe yağmur kış fırtına tipilerde mücadele ederken buldum kendimi ve herkesin en sonunda ulaştığı ödül gibi o kadar güzel ödüllendirdi ki hayatımı. hani kabullense yaptıkları ile kalacağım ama birde sebep ben olmuşsam kendime _:/
Dokunulmasa da, görülmese de; Kalpte yer verilir bazısına, Nedensiz... Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, En güzel çaresizliğimsin. Gerçi aklıma bile gelmiyorsun artık. O kadar kalbimdesin ki... Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, Kırk yılın hatırına "SEN" kalayım. "Sevmek" ne uzun kelime... Şimdi açsam pencereyi beklesem. Sen gelsen, olmaz ya hani geliversen. Hiçbir şey sormasan, Hiçbir şey söylemesen, Sussan, Sussam, Sussak... Susuşların anlattıklarını dinlesek. Cemal Süreyya
"Gül"
... Sen ki özgürlük kadar güzelsin Sevgi kadar özgür O güzel başını uzat göklere Gül güneşlere, gül Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz Çok değil, inan az kaldı az Bu kadar erken susma, biraz bekle Ağlama, ağlama gül biraz
Sayfa 65 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
200 syf.
·
Puan vermedi
rastgele sosyal medyada dolanırken birinin kitaplar hakkında çok tatlı bir gönderi hazırladığını, gönderide de kitapların sayfa sayılarına göre ayrıldığını gördüm. altında da 'spark your love for reading again' yazıyordu o kadar hislendim ki nedenini anlayamadan. ve yirmi kitap arasından ismi sebebiyle sanırım bu kitaba çekildim. bir oturuşta okudum. dili çok yalın ve anlatımı çok sade olduğundan da sanırım, öyküler de çok akıcıydı. bu kadar tatlı bir şeyle karşılaşacağımı düşünmemiştim gerçekten çok ama çok sevdim. özellikle son iki öykü beni çok etkiledi ve duygulandırdı. reading slump'ın aslında odakla ilgili olmadığını ve zaman ayırmakla ilgili olduğunu anladım bu gün. sabah az uyuduğum için çok yorgun olacağım ama buna değmiş olacak! “At the end of the day, whether one returns to the past or travels to the future, the present does not change. So it raises the question: just what is the point of that chair?”
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma
Reklam
Genç Werther'in Acılarını kaç defa yarım bıraktım hatırlayamıyorum artık o kadar çok başlayıp devamını getiremedim ki 😅🥲
“Adama o kadar âşık ki, adam ne dese, ne yapsa nafile. Susup oturur, kabullenir. Hep olduğu gibi her an kendine acır. Çok sever adamı, öyle çok ki, her zulmüne dayanır. Aşktır onu bu hale koyan. Gerçekten çok acıyorum bu kıza, bana...”
200 syf.
·
Puan vermedi
"İnsanı insan yapan erdemdir ve mutlaktır, herkes için aynıdır, insanın içindedir; o yüzden de herkes özünde iyidir, kötülük yapmasının tek sebebi cahilliğidir." Bunu söyleyen Sokrates , bu savıyla son kez mahkemede yüzleşmiştir ve o kötülüğün sebebi gördüğü cahillik, onun ölümüne sebep olmuştur. Mahkemede açıkça görüyoruz ki ; içerdeki gücün dışa vurumu ne kadar sakin ve bilge oluyorsa , kabul edilmeme korkusu ve öfkenin dışa vurumu da o kadar canice oluyor ve MÖ 399'da da bu böyleymiş, bugün de böyle... İnsanlık ve insanlar hala aynı yerde.. yüzlerce binlerce "gelişim" diye önümüze konan yeniliklere kafa tutar gibi davranıyor insanlık ve asala kıpırdamıyor yerinden.. inatçı.. katı.. dediğim dedik.. bir adım bile ilerlemiyor..
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,6bin okunma
“Karşınızdaki erkek, rüyalarınız da gördüğünüz adam değildir. Göreceksiniz, bir gün o adam karşınıza çıkacak..." Size âşık olacak, o kadar olacak ki, bir yıl değil, bütün bir ömür bu aşka yetmeyecek. Ama bilmiyorum bu adam... kim olacak?”
Reklam
"kabul" o kadar güçlü bi ilaç ki, ihtiyacı olan herkese nasip etsin Allah 🙏
"Gerçek yaşamla düşlenen yaşam birbirinden o kadar uzaktır ki olanı bırakıp olması gerekenin arkasından giden kişi elindekinden de olur." —Niccolò Machiavelli
O kadar çok hüma­nist tanıdım ki! Radikal hümanist özellikle memurların dostudur. 'Solcu" hümanist diye adlandınlan da her şey­ den fazla, insansal değerlerin korunmasını dert edinmiş­tir; hiçbir partiden değildir, çünkü insansal olana hıyanet etmek istemez, ama yine de küçük insanlara yakınlık duyar. O güzelim klasik kültürünü alçakgönüllülerin em­rine verir.
İlave...
Bu ileti takribî bir sene evvel yapılmış bir inceleme/tahkikatın devamıdır. (BKZ. #200635571) Hakikaten, Cenab Şahabettin bu eserinde (
Tiryaki Sözleri
Tiryaki Sözleri
) harikalar gösteren bir icaz-kâr-ı hünerdir. Onun nesri kadar oynak, onun nesri kadar ivicacı, onun nesri kadar süslu ve zarif bir nesir hiçbir edibimizde, hiçbir şairimizde yoktur. "Uslûb-ı beyan ayrı insandır!" diyen Fransız edib-i şehiri (
Georges-Louis Leclerc
Georges-Louis Leclerc
)Buffon'a hak vermemek mümkün değildir... Cenabın yazılarııda imzası bizzat üslübudur. Ayrıca imzaya ihtiyaç yoktur. İki cumlesini okumak kendisini tanımak için kâfidir. Bkz. İSTİHZA ERBAB-I ZEKANIN HUKUK-I TABİİYESİNDENDİR. Lisanı (bilhassa nesri) şuh, şakrak, tanınan ve perrandır. Cenab'ın mevkii Edebiyat- Cedide içinde en büyük sanatkâr mevkidir. Ben bu eserini seve seve okurum. Hatta kendim ciltledim. Fakat onun üslubu bana sehl-i mümtenile yapılmış bir tekellüf hissini veriyor mesela bazı cambazlar vardır ki gayet güç perendelere falan kalkışıyorlae aman yapamayacaklar, düşecekler, diye içiniz titrer. Halbuki umduğunuzdan daha alâ zıplarlar. Cenab da öyledir. Üslübunu okumaya başladığınız zaman içiniz titremeye başlar. Bu oyunları beceremeyecek, şimdi şaşıracak diye korkarsınız halbuki o fevkalade muvaffakıyetlerle hüzeyli gösterir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.