Yazmak istiyorum, güzel bir kitabın bıraktığı izler görünsün diye. En iyi ne zaman anlatılır bir kitap? Okuyup bitirince hemen mi, yoksa ateşin altı fazla açık kalmışsa biraz demlenmesi için beklemek mi lazım? Ben sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Kitabın verdiği hisleri aktarmak, yazarın dünyasına tanıklık etmek ve daha çok kişinin okumasını
Sabahattin Ali'nin sevgilisi ve sonra evleneceği karısı Aliye hanım ve kızı Filiz hanım'a 13 sene boyunca yazdığı mektuplardan oluşan kitabı an itibarı ile bitirip incelemeye koyuldum. Kitap ile ilgili gerçekten söz bulamıyorum.Güzel adamlar güzel sever derler ya Sabahattin Ali bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali gibi. Zaten çok hayran olduğum yazar
Az önce 11. sınıfa giden bir kuzenim;
"Abi Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış. Sen kitap okumayı seviyorsun. Kitabı alırsan okuduktan sonra ödünç verebilir misin?" diye mesaj atmış.
Şuan Halit Ziya'nın kemiklerinin titrediğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
İnsanlar ölünce tüm sırlarını mezara götürür. Peki ya ölen bir insan bu sırlarını mezardan anlatmaya karar verirse?
"Mezarımdan Yazıyorum" Brezilyalı yazar Machado De Assis'in 1880 yılında yazdığı ve Latin Edebiyatı'nın en iyi romanlarından sayılan bir eseri. Roman için, yazıldığı dönem göz önünde bulundurularak, hem kurgu hem de
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı.
Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere