Mertebe olarak aklın altında bulunan (sub-rational) düşünce ve duygular, akla karşı çıkmanın yanı sıra onu aşağı çeker. Öfke, nefret, haset, kıskançlık, kin ve husumet gibi duygular, sadece akıl-dışı değildir. Bunlar aynı zamanda insanı akıl ve erdem sahibi olmaktan uzaklaştıran yıkıcı hislerdir. Doğru bir akla ve muhakemeye sahip olmak, aynı zamanda bu fenâ duygu ve düşüncelere karşı korunaklı olmak demektir. Ancak gerçek mânâda akıl sahibi olan kişiler kötü duyguların esiri olmaktan kurtulabilirler. Aklın kendini aşağı çeken faillere direnmesi, onun asaletinin bir gereğidir. Aklımızı doğru kullandığımızda sadece rasyonel argümanlara değil aynı zamanda duygularımıza da hâkim oluruz.