264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Remzi Oğuz Arık/ İdeal ve İdeoloji. Remzi Oğuz Arık, 15 Temmuz 1899 tarihinde Adana'nın Kozan ilçesinin Kabaktepe mahallesinde doğdu. İzmit Sultanisi ve İstanbul Muallim Mektebi'nde öğrenim gördü. I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine gönüllü olarak orduya katıldı. Savaş'ın ardından da tahsiline kaldığı yerden devam
İdeal ve İdeoloji
İdeal ve İdeolojiRemzi Oğuz Arık · Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları · 19698 okunma
İktidarımızda öğretmen ünvanını kaldırıp Muallim ünvanını getireceğiz ve akabinde penceresi cam cama muallim türküsünü de yasaklayacağız. :))
Reklam
_Bir halden yoksun olmak veya sahibi olmak, yoksunluk veya sahip olma ile aynı şey değildir. Sahip olma, söz gelimi, görmedir. Yoksunluk ise körlüktür ama ne görme sahibi olmak görmedir, ne de kör olmak körlüktür. Körlük herhangi bir yoksunluktur. Halbuki kör olmak, yoksun olmaktır, yoksunluk değildir. Üstelik, körlük, kör olmanın özdeşi olsaydı
Kur'an Tercümesi Tartışması
Karabekir'in, Atatürk'le ilgili çok tartışılan iddialarından biri de Kur'an tercümesiyle ilgilidir. 15 Ağustos 1923 Çarşamba günü Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanriöver) Darü'l Muallim'in salonunda bir heyeti ilmiye toplantısı düzenlemiştir. İki gün önce yeniden TBMM Başkanı seçilen Atatürk'ün "şeref
Sayfa 100 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
48 syf.
9/10 puan verdi
Farabi
Farabi ile Gazali yi çocukluktan beri çok severim. Belki ismime olan benzerliklerinden:) Bu Türk filozof ikinci öğretmen (Muallim-i Sani) olarak dünyaca kabul edilen bilim insanıdır. Dinden Felsefeye Tıp dan Musikiye kadar onlarca alanda eser veren bir bilge. Aristoyu dünyaya tanıtan mucit. Ama bu kitapla bir yönünü daha öğrendim. Hayatı boyunca Bostan bekçiliği yaptığını. Evet hiç evlenmemiş hep ilim peşinde yaşamış babasının mirasını kardeşlerine vermiş, Beylerin Vezirlerin maddi tekliflerini hep geri çevirerek yaşamış alın teri bekçisi. Saygı tazim ve rahmetle anıyorum. Özellikle gençler hemen okumalı....
Doğu İslam Felsefesinin Babası
Doğu İslam Felsefesinin BabasıSüleyman Feyyaz · Ağaç Kitapevi Yayınları · 20098 okunma
Dört yıllık bir fakülteyi bitiren bir kız, bir okulda muallime olabilir fakat aynı kız evlilik çağına kadar evlilikle alakalı hiçbir hazırlık yapmadı, Kitab'a ve Sünnet'e talebe olmadıysa kendi evinde öğretmen olamaz. Çünkü zâhide olmayan bir kadın zühdü, kanaatkâr olmayan bir kadın da kanaati anlatamaz. Kişi sahip olmadığı bir şeyi muhatabına veremez. Bir farz ancak başka bir şeyle tamam oluyorsa o şeyi bilmek farz olur. Buna göre, asıl vazifesi çocuk eğitmek olan bir kadının eğitilmesi de farzdır.
Reklam
550 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.