Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğan Cüceloğlu
Öğretmenlik, bir şey öğretmek kadar eğitmektir de aynı zamanda.
Sayfa 146 - Final kültür sanat yay
Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin.
Reklam
Muallime dudak büken ey gafil uyan Para değil bu mesleğe onu bağlayan Hocalığın sihirli iptilasıdır. Ölecekler bırakmadan belki hiçbir iz Fakat dünkü talebeler bunu biliniz Muallimler asrımızın evliyasıdır....
Sayfa 108Kitabı okudu
Peki ya öğretmenlik?
... her meslekte olduğu gibi, ruhen mesleğine yabancı çok sayıda öğretmen var. Bunlar zanaatkar bile sayılmaz. Daha da kötüsü mesleğini sevmeyen, öğretmenliğe lanet eden rençperlerdir bunlar. Benim onlara tavsiyem okuldan ayrılmaları, başka meslekle ilgilenmeleri. Yazıhanelere gidin. Ticarete başlayın. Bildiğiniz şeyi yapın. Canlı bir ruha ve büyük bir bilgi birikimine sahip insanlara ihtiyaç duyan bu yeri rahat bırakın...
Sayfa 15 - İş Bankası Yayınları
"Sıradan vatandaşın ön yargılı olması kötü ama öğretmenin ön yargılı olması çok kötüdür. Öğretmenin ön yargısı ömür boyu devam eden psikolojik incinmelere yol açar."
Sayfa 22 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okuyor
5. Bölüm: Ev, Aile, Mahalle
Eskiden bir öğretmen, çalıştığı okulun içinde bulunduğu mahalle ile bütünleşerek o mahallenin sakinleriyle yaşayarak var olmaktaydı. Günümüzde ise zamanının çoğunu yollarda geçirerek vardığı bir okulda sadece öğretmenlik yapabilir. Ben bu sorunun, içinde yaşadığımız dönemin en önemli eğitim sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum. (Doğan Cüceloğlu)
Sayfa 54 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İsmail, hıfzını ikmâl ederken küçük, pille çalışan transistörlü bir radyoda Kur'ân tilaveti dinlerdi. Yayın İstanbul'dan yapılıyordu ve kârîlerin onun köyde öğrendiğinden çok farklı okuduklarını fark etti. "İstanbul'dan gelen tilavet çok daha incelikliydi. Köyde öğrendiğimle yakından uzaktan alakası yoktu. Kur'ân öğrenmek için en iyi yerin İstanbul olduğunu söylediler. Hıfzımı bitirditen sonra, on yaşındayken, daha sonra köyüme dönüp öğretmenlik yapabilmek için İstanbul'a gidip düzgün okumayı öğrenmeye karar verdim." Ağabeyleri karşı çıktı. "'Hayatta olmaz!' dedi abilerim; 'Biz bile gidip İstanbul'da yaşayamayız. Orası bambaşka bir dünya. Sen kör başına nasıl yapacaksın?' İki kez kaçmaya çalıştım ama beni yakalayıp köye geri getirdiler." İsmail bu sefer tam teşekküllü bir kaçma planı hazırladı. "Ben İstanbul yolunu yarılayana kadar gittiğimi bile fark etmeyeceklerdi."
Sayfa 113
Avrupa milliyetçiliği dünyanın geri kalan parçasını "medenileştirme misyonu" nu hak ve vazife olarak görüyordu.Sorun , büyük devletler arasında kimin hangi dünya parçasındaki kavimlere öğretmenlik ve ebeveynlik(!) yapacağı meselesiydi.
Katılaşmış roller içine kapanmış iki kişiye örnek olarak sınıfta yazılan mektuptan dolayı öğrencisini affetmeyen öğretmen ve öğretmenin tepkisinden dolayı intihar eden genç kız verilebilir. Bu kişiler, " öğretmenlik" ve " öğrencilik " rollerine o kadar katı bağlanmışlardır ki, yaşamın ortaya çıkardığı değişik durumlarda gereken esnekliği gösterememekte, hem kendilerine hem de çevresindekilere acı vermektedirler.
Sayfa 50 - Remzi Kitabevi
Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.