Yaşlı adam her gün Kur'an okuyor fakat ezberliyemiyordu.
Küçük oğul; baba ezberleyemediğin halde neden her gün okuyorsun diye sordu.
Baba; kendisiyle kömür taşınan sepeti göstererek, sebebini şununla, şu denizden bana su getirdikten sonra söyleyeceğim dedi.
Oğul denizden su getirmeye çalışır fakat defalarca denemesine rağmen başaramaz.
Babasına dönerek; baba başaramıyorum. Bununla su taşıyamam ki der.
Baba sepeti göstererek; peki onda birşey farkettin mi? Diye sorar. (Kendisiyle kömür taşınan sepet artık tertemiz olmuştur)
Oğul; evet baba sepet tertemiz olmuş.
Baba; işte böyle oğul. Kur'an deniz suyu gibidir. Kalbimde tutamazsam bile dünyanın pislikleriyle kirlenen kalbi temizler der.
Hayat, Allah'ı zikretmeyle paklanır...
Oğul dedi yaşam nedir?
Sevgi dedim, bakışları duruldu.
Evet dedi sevgidir günü geceye bağlayan
Ve geceden damıtan yeni bir günü.
Dedi ki sevgi bağışlamaktır.
onlarsa âyet âyet sûre sûre yürüdüler
sessiz bir kıyamet gibi yürüdüler
ömer de gün ışığında kılıcını kuşanarak
yayını gererek bütün gerginliğiyle
yiğitliğin en ulu forumu gibi
meydan okuyup meydanlarda
çıkıp gitti
yatansa ali’ydi peygamberin yatağında
ölümü komşu gibi konaklayan kutlu döşekte
ateşe dayandığı gibi ibrahim
sabretti yılan