"Tabiki kitapsız olmaz.Şunu bil ki ; marifet , çok kitap okumak değil ; ne okuduğunu bilmektir. Evet , okuyacağız. Özellikle de , hadis ve siyer âlimlerimizin, büyüklerimizin yazdıklarını... Bunlar bakışımızı ,anlayışımızı düzeltecek. Ama insanların unuttuğu bir mesele var , ki en mühimi bu olmalı : İnsan önce kendini okumalıdır."
Sayfa 54 - MGV yayınlarıKitabı okudu
Yabancı bir kadınla birliktesin, sana ne okuduğunu soruyor veya aynı şeyi sen ona soruyorsun, eğer ikiniz de kitap okuyanlar âlemine aitseniz paylaşılmış bir cennete el ele girmek üzeresiniz demektir.
Sayfa 403Kitabı okudu
Reklam
Bendensin...
Elinde bir kitap tuttuğunu fark ettim ne olduğunu sordum. -"Ecinniler", bana göre "Şeytanlar", Fyodor Dostoyevski, diye karşılık verdi, biraz övünerek. -Neredeyse unutmuştum. Nasıl bir şey? Söyler söylemez sorumun bir sövgü olduğunu hissettim. -Rus üstat, diye kesti. Slav ruhunun labirentlerine herkesten önce ulaştı. Bu retorik girişimi, yeniden kendini toparladığının belirtisi gibi göründü bana. Ona bu ustanın başka hangi kitaplarını okuduğunu sordum. Aralarında "Öteki" nin de bulunduğu iki ya da üç başlık saydı. Sonra, Joseph Conrad okurken olduğu gibi, kahramanları birbirinden ayırt edebiliyor mu ve Dostoyevski'nin bütün yapıtlarını incelemeyi düşünüyor mu diye sordum. -Doğruyu söylemek gerekirse, hayır, dedi biraz şaşkın...
Sayfa 17 - İLETİŞİM YAYINLARI
Okumak, okumak, okumak. Yine okumak. Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak. Veya kitab-ı kebir-i kâinatı okumak.
Kitaba dalıyor adam, Küçük bir ot koparıyor kadın İyi günler diliyorum onlara, uzaktan Adamın elindeki kitap benim kitabım Okuduğu şiir de işte bu okuduğunuz şiir.
Sayfa 206Kitabı okudu
Okuduğumuz her kitap, Atatürk’ün sözünü ettiği aydınlanma savaşında kazandığımız bir zaferdir.
Reklam
1.000 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.