Celal Bey, okuyunuz.
Bana sesinizi bağışlayan şiirleri. Geçen akşam sizi bir kitabın ortasında ağlarken yakaladım. “Bizi anlatmıyorlar.” Dediniz. Sakallarınıza dokunmak istedim, sizin sakalınızın her bir teli bile şiirdir, üzülmeyiniz demek istedim. Aramızdaki uçurumlardan korkup, “Başka bir kitap okuyunuz.” demekle yetindim, affediniz. Siz en
Sezai Karakoç'u çok okuyunuz. Sezai, yeni şiiri çok iyi bilir. Çok yüklü, çok enteresan bir insandır. Sizden, Tanpınar'ın Huzur ile Beş Şehir'ini, Mithat Cemal'in Mehmet Akif'ini, Safiye Hanım'ın Ciğerdelen'ini, Orhan Veli'nin nesir yazılarını, Ataç'ın Günlerin Getirdiği'ni, Halikarnas Balıkçısı'nın Merhaba Akdeniz'ini, Cahit Beğenç'in Yol Notları serisini okumanızı rica ediyorum. Yukarıda sıralamaya çalıştığım kitaplarda Türkçe, muvazeneli ve güzeldir. Türkçe, ana sütü gibi ak ve helâl olmalıdır. Çok göznuru ve emek istiyor.
Celal Bey, okuyunuz.
Bana sesinizi bağışlayan şiirleri. Geçen akşam sizi bir kitabın ortasında ağlarken yakaladım. “Bizi anlatmıyorlar.” Dediniz. Sakallarınıza dokunmak istedim, sizin sakalınızın her bir teli bile şiirdir, üzülmeyiniz demek istedim. Aramızdaki uçurumlardan korkup, “Başka bir kitap okuyunuz.” demekle yetindim, affediniz. Siz en
ÇİLE.. Peki neyin çilesi ? FİKİR ÇİLESİ..
İnsandan, tabiattan Allah’a varan sevgi, şuur, idrak memuriyetini görev edinen fikir kutbunun çilesi.
Şiirin temel iki unsurunu fikir ve his olarak niteleyen Necip Fazıl, şiirlerinde mutlak hakikat arayışına girmiş ve bu arayışını sadece akıl ve düşünce yoluyla değil, sevgi, duygu ve gönül yolunun
Arkadaşlar çok çok rica ediyorum: Kur’an meali okurken sadece mealini(tercümesini) okuyup geçmeyiniz. Bir Ayet ve hadislerle açıklamalı meal alınız ya da tefsir okuyunuz. Sadece meal okumakla Kur’an okunmuş ve anlaşılmış olmuyor ve çevremde çok insanlar gördüm sadece meal okuyarak ateist vs oluyor. Aman dikkat!
O kadar güzel bir sayı olmuş ki! O kadar çok şey anlatmak istiyordum ki..şu 58-59. sayfa olmasaydı. Orada bittim ben..yıkıldım..gözlerime dur diyemediğim andı.. Orada Şırnaklı bir kız öğrenci vardı...
33.sayının geneli için muhteşem deyip geçeyim siz makbul görünüz. Bir de rica ediyorum, eğer okuyacak olursanız Bülent Parlak'ın şiirini sadece okuyup geçmeyin.
Dostoyevski'yle röportajı merak etmez misiniz yani? Ölü adamla nasıl röportaj olur diye de mi merak etmeyeceksiniz :)
Keyifle okuyun demeye gerek kalmıyor, zaten öyle olacak. Dehşetli tavsiyemdir.
İnceleme değildir, İzdiham'lanmaya teşvik içndir. Taktiktir. Lütfen taktiğime "aldanıp" (!) okuyunuz.
Böyle uzun yazdığım için gerçekten özür dilerim efendim. Bu mektubu okuyunuz muhakkak. Çok rica ediyorum. Benim için çok önemli, hayati önem taşımakta efendim.
FETHİ GEMUHLUOĞLU'NUN OĞLU ALİ'YE MEKTUBU
10 Eylül 1977 Belde-i Tayyibe
Azîz oğlum,
Sen benim umudum, mutluluğum, şifâ ve dermanım, yaşama gücüm, yaşama sevincim ve kavgamın devamısın. Bir bayrak koşusu içindeyiz. İmânımı, inancımı, fikirlerimi sen ve o can kardeşin Selman ebediyete dek devam ettireceksiniz. Mektupların içimi donattı.