Dünyanın düzeni..
Dahi ve Avusturya sözcükleri birbiriyle uyuşmaz, dedim. Avusturya'da, söz söyleyebilmen ve ciddiye alınman için orta karar olmak zorundasın, yeteneksizliğin ve taşra kalleşliğinin adamı olman gerekir, kesinlikle küçük devlet kafasına sahip biri olman gerekir. Bir dahi ya da olağanüstü bir beyin bile burada şerefsiz biçimde er geç katledilir..
Sayfa 14
RAF DENEYİ: BİLİM VE İKTİDAR
1966 yılından itibaren Avrupa'dan, ABD'ye ve Japonya'ya dek yayılan öğrenci hareketleriyle birlikte sanayileşmiş ülkelerde devrimci şiddet yeniden gündeme gelir. 68 Mayıs patlaması gerilla mücadelelerinin ortaya çıkması izler. Böylece gelişmiş kapitalist ülkelerde görünürdeki toplumsal barışın ne kadar kırılgan olduğu bir kez daha anlaşılır. RAF
Reklam
Sultan Süleyman, ancak şimdi barışa meyil göstermeye başladı ve Kral Ferdinand’ın yeni elçileri, biri Dalmaçya’dan Zadralı Hieronimus, diğeri Hollandalı Cornelius Schepperus, İstanbul’a geldiklerinde, Sultan tarafından oldukça kibar, hatta saygılı bir biçimde kabul edildiler. Sultanın isteği üzerine, kendisine Estergon Kalesi’nin anahtarlarını
İSTANBUL’UN FETHİNİN SONUÇLARI
Dört gün süren bir deniz yolculuğundan sonra İstanbul’dan kaçan gemiler Eğriboz’a varmış ve burada güçlü filosu ile dönen Loredano ile karşılaşmıştı. Papaya ait kadırgalar daha önce emir almadan geri dönmüşler ve kaptanları bu yüzden mahkemeye çıkartılmışlardı. Felaket haberi ise fethedilen şehirdeki akrabalarının ve dostlarının kaderini öğrenmek
Uzun yazı ama İLGİNÇ bir olay
“Eski ve kapanmış bir çocuk kaçırma dosyası yeniden açılmış ve önüme gelmişti” diye devam ediyor hâkim bey. “O davadan yaklaşık dokuz yıl önce, İzmir’de ticaretle uğraşan, otuzlu yaşlarında Serdar Yolaçan’la eşi yirmi dokuz yaşındaki Sibel Yolaçan’m iki çocuğundan biri olan Ebru kaçırılmıştı. Kaçırılma olayı da şöyle olmuş: Bir haziran günü Sibel,
Büyük bir 'utanç' duyduğu halde, son yılın önemli olaylarını, art arda aklından geçirmeye başladı. İlk önemli dedikodu, savaş sırasında halktan mal olarak toplanan olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış, bunlar makbuz karşılığı, zaferden sonra parayla ödenmek şartı ile alınmıştı. «Ödenmeyecek. Ödense bile zamanı belirsiz» fısıltısı yayıldığı,
Sayfa 73 - Tekin Yayınları
Reklam
Geri17
79 öğeden 71 ile 79 arasındakiler gösteriliyor.