sen belki tanımazsın ama ben senin için ölürüm!
sen beni tanımazsan ben zaten ölüyüm!
bir Allah’a bir anneme sonsuz itimadım var
herkes beni yarı yolda bırakıyor ya Ali
herkes beni yarı yolda bırakıyor bu çok zor!
sana bu mektubu pişirilmiş çamurun içerisinden yazıyorum
ağaçların otların ortasında yaşıyorum
cayır cayır yanan bir orman ne
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
Tanrının bıraktığı yerden biz başlayalım
Üç milyar insanın yarısını sen öldür yarısını ben
Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde
Yaklaş bana
Seninle kardeş değiliz
Hüzünle karışık sevinçlerinden kurtul artık
Arzuların o belli belirsiz sıcaklığını sev
Biliyorsun
Önce Tanrı insanı yarattı
Sonra insan sevgiyi
Ne yapsak boş
Ne kadar çabalasak
Bütün bu patırtı arasında Bayram, yolun solunda kalan Shell'i kaçırdı. Şimdi, iki yanı akasyalı bir yolda, Konforlu Serhad'a haddini bildirici kornalar çalıyor.
... Benzinimizin sonuna dayandık kaldık. Hele böyle, hızlan yavaşla, hızlan yavaşla... Olmadı bu iş. İyi hesap edemedik. Doldursaydın ya sen de pis herif herkesler gibi Kapıkule'den çıkar çıkmaz! Karbüratörü tıkamayım derken yıldızdan oldun. Yıldız derken, bu gidişle, yakıp çık canım motoru da gör gününü.
Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım."
"Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin."
Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler.
Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.
Allah, "Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun?" dedi.
İblis, "Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın" dedi.
Allah, şöyle dedi: "Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun."
"Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir."
İblis, "Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadar mühlet ver" dedi.
Allah, şöyle dedi: "Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin."
İblis, "Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım" dedi.
Allah, şöyle dedi: "İşte bu gerçektir. Ben de gerçeği söylüyorum:"
"Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım."
(Ey Muhammed!) De ki: "Bundan (tebliğ görevinden) dolayı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Ben kendiliğinden yükümlülük altına girenlerden değilim."
"Bu Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür."
"Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra mutlaka öğreneceksiniz."
Eyvâh! .. Ne yer, ne yâr kaldı,
Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
Şimdi buradaydı gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.
Ben gittim o hâksâr kaldı,
Bir kûşede târumâr kaldı.
Bâkî o, enîs–i dilden eyvâh!
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur
İnsanlara karıl, insanlara! insanlarla bir ol!
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasin, bir dane..