Léon Werth için Bu kitabı, koskoca bir adama adadığım için küçüklerden beni bağışlamalarını dilerim. Ama önemli bir özrüm var: Şimdiye kadar bu adamdan daha iyi bir başka dostum olmadı. ... Bütün bu sayıp döktüğüm özürler yetmezse ben de kitabımı onun bir zamanki çocukluğuna adarım tabii. Bütün koca adamlar bir zamanlar çocuktular (gerçi aralarında bunu hatırlayanlara az rastlanır ya.) İşte gerekli değişikliği yapıyorum: Çocukluk günlerindeki Léon Werth için
hiçbir zaman yalnızlık, kitap ve kalem, bu üç ruhumu, üç hayatımı ve üç dünyamı benden alamaz! o güzel ve yüce yalnızlık sarayım ve bu iki ebedi dostum kitap ve kalem, artık ne istiyorum? dördüncüsü olan özgürlüğe ise ulaşamadım, onu benden aldılar; ama bu üçünü alamazlar. hatta zindana bile girince, bunlar daha çok vefalı oluyorlar, o iki ebedi dostuma ve bu görkemli sarayıma giderdim, o görkemli sarayım ve bu iki sakini tam iki yıldır yolumu gözlüyor, hala da döneceğimi ümit ediyorlar. tam iki yıl! hayır, henüz bir yıl da olmadı, dokuz aydır! dokuz ay mı? on ay mı? ne uzun yıllar geçmiş! ne kadar uzun! olaylar dolu uzun bir ömre benziyor!
Sayfa 432
Reklam
Léon Werth
Léon Werth için... “Bu kitabı, koskoca bir adama adadığım için küçüklerden beni bağışlamalarını dilerim. Ama önemli bir özürüm var: Şimdiye kadar bu adamdan daha iyi bir başka dostum olmadı. İkinci özürüm de şu: Bu adam, her şeyi değerlendirebilir. Çocuklar için yazılmış kitapları bile. Sonra üçüncü bir özürüm daha var: Bu adam Fransa’da oturuyor şimdi, aç, üstelik açıkta. Avutulmak ister. Bütün bu sayıp döktüğüm özürler yetmezse ben de kitabımı onun bir zamanki çocukluğuna adarım tabii. Bütün koca adamlar bir zamanlar çocuktular (gerçi aralarında bunu hatırlayanlara az rastlanır ya.) İşte gerekli değişikliği yapıyorum: Çocukluk günlerindeki Léon Werth için...
Can YayınlarıKitabı okudu
Sanırım öldüm ben
Anladım ki... Çocukluk her şeyi anlamazlıktan gelerek, her şeyin üstesinden gelebilme çabası idi. Aslında acımasız değildim, çâresizdim. Benim de gözyaşlarım var, nasırlaşmadı henüz vicdanım. Daha ben çocuğum efendi! Yoksa çocukluğumu çâresizliğe mi satıyordum? Bu basit bir adilik olsa gerek, kötülüğün en saf hali? Kendimi çok hırpalıyordum, bütün
tek bir soru. sadece bir tane. kayra sordu. ''nasılsın?'' ...ve başladı konuşmaya. ''seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. paris'te. ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. neyse, önemli değil. çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok.
- " (…) Bundan 25 yıl evveli… 25 yıl sonrayı düşünürken çatır çatır yandığımı söylesem inanır mısınız? İnanın!.. İnanın; kemmiyet hesabına vurarak 25 yıl sonra diye değil de, 25’in de içinde bulunduğu bir rakam sonrasının, ilk gençlikte yaşanan zaman idrakı ıstırabının buudu hâlinde o günde bir imaj olarak toplu olduğuna inanın!.. Lemi,
Sayfa 358 - 361 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
352 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.