Bir koyun istiyorum aslında. Bir koyun çizsene bana.
Çizdim koyunu. Resmi iyice inceledi, sonra:
"Olmadı," dedi, "bu daha şimdiden çok zayıf, hasta bir koyun. Bir tane daha çiz."
Ben de bir tane daha çizdim
Dostum tatlı tatlı, hoşgörüyle gülümsedi:
"Sen de görüyorsun ya, bu koyun değil, bal gibi koç. Boynuzlarına baksana."
Resmi yeniden çizdim ama yine beğendirememiştim.
"Bu da çok yaşlı. Ben öyle bir koyun istiyorum ki uzun süre yaşasın."
Artık sabrım tükenmişti, üstelik uçağımın moturunu bir an önce sökmek istiyordum. Aşağıda gördüğünüz resmi karaladım.
"İstediğin koyun şu sandığın içinde," diye kestirip attım.
Küçük eleştirmenin yüzünün birden aydınlandığını görünce şaşırdım "Tam da istediğim gibi oldu. Peki, bu koyun çok mu ot yer dersin?"
"Neden sordun?"
"Bizim oralarda her şey çok küçüktür de..."