Açıldı kapı, harf harf okundu sır. Ha, mim, şin. Üç harf kıvrıldı bir "Vav"ın içinde ve yuvarlandı ömür denen devranda. Doğruldular Elif'in doğruluğunda.
Ha sustu. Mim alev alev döküldü secdeye. Şin yandı tutuştu.
Ha: Hallac, ölümü öpen derviş.
Mim: Mevlana, aşk okyanusunu sırtında asırlar ötesine taşıyan damla.
Şin: Şems, Hak dostluğunun kefaret kahramanı, sözü dudağında değil ateş ateş yüreğinde barındırıp aşkın gözyaşlarını akıtan seyyah.
*** Beni benden alan, iliklerime kadar işleyen, ruhumu besleyen, aşırı güzel bir kitap okudum. Sabırla erişilirmiş hamuşluk mertebesine. O zaman diyoruz ki Allah her zaman haklının yanındadır, biz susalım, herkes hak ettiğini yaşar
Bitti !!! Ve aşkın gözyaşları serisi biter !!!
kitabın 130. Sayfasına kadar Mevlana ve Şems’in sohbetleri ile birlikte, küçük hikayeler sonucu ders verilme yoluna gidilmiş. Bir hikayenin sonunda Hamuş(suskun) kelimesi geçince kitap Hallacı Mansur’un hayatı ile devam etmişti.
Hallacı Mansur, ölümü öpen derviş, Ene’l Hak ( Ben Hakkım) sözünü kullandığı için, onu Allah’a şirk koşan bir adam zannedilmesi ve idama götürülmesi arasında geçen zamanda yine kısa kısa hikayelere yer verilmiş ve bolca dini bilgiye. İdamıda gerçekten yürekler dayanmayacak derecedeydi. Önce 400 kırbaç darbesi, sonra kol, bacak ve başının kesilmesi en sonda vücudunu yakıp Dicle nehrine savurmak.
Mekanı cennet olsun diyorum. Okumak isteyenlere merak edenlere tavsiyemdir. 6/10
Aşkın vahasında suyun serabıdır sevgili,
Her adımında kumlar sesi ile yanar tutuşur.
Aşkımın zekatı ise her dökülen gözyaşı,
Şimdi bir elif miktarı sus sevgili,
Seni susarak özlemeyi bahşet.
Susmak "Ene'l Hak" tı Hallac-ı Mansur'da...
Serinin dördüncü kitabı başlangıç olarak Mevlânâ ve Şems'e üçüncü bir göz olarak rehberlik
KİTAP TAVSİYEM
"SIR BENDE"
"ÖZLEM BİNEL"
ALINTILAR
Onu sevmeyi ben seçtim.O ne olursa,nerede olursa,kiminle olursa olsun...Ben onu severek kendime hayalden bir hayat kurdum...
Beni sırlamışlar.Ben bu Dünyaya seni bulmaya gelmişim.Ötesi yok...
Âşıklar birbirini ezelden kokusundan tanırmış...
Elif neydi vav neydi...Ha ve
Serinin dördüncü kitabı. Şemsin Konyaya gelişiyle başlayan olaylar ve sonrası gidişi ve yine sonrasında Mevlâna ile buluşmasındaki sebep Hamuşum ifadesiyle Hallac ı Mansurda bunun başka bir boyutunu görüyoruz. Hallac ı Mansuru Şemsin dilinden dinlerken Mansurla beraber aşkın başka bir boyutuna geçiyoruz.
Kitabın ismi Hallac ı Mansur ama kitap ağırlıklı olarak ondan bahsetmiyor. Beklentim baştan sona Hallac ı Mansur olmasıydı. Kitabı iki bölümde inceleyebilirsiniz Mevlâna Şems ve Hallac ı Mansur olarak.
Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir.
Seni tanımak güzeldi.Ölümü öpen derviş..
Sevenden ümit kesmeyin, insanlara Can nefesi olun, birbirinizi günahlarla tartmayın. Dost olun dost bulun, insanları isimleri , cisimleri ile değil gönülleri ile görün.
Aşkınız iman, imanınız aşk olsun. Duanız hep diğerleri için olsun, söküğünüzü Allah'ın nuru ile dikin. Ayıplarınızı Allah'ın rahmetinde yıkayın. Kul hakkına çok dikkat edin , en kötü kul hakkının kul ile Allah'ın arasını açmaya çalışmak olduğunu bilin. Kulları Allah'tan soğutmayın, Allah aşkına dudak ile değil yürek ile yürüyün. İlahi aşk için bir mürşit bulun ama kim mürşit kim mürit hiç kimse bilmesin.
Allah var sıkıntı yok zikrini çok çekin.
• Aşkın Gözyaşları 'Hamuş'
Ölümü Öpen Derviş
Aşkın Gözyaşları serisinin 4 kitabı olan Hallacı Mansur romanında romanın 130. sayfasına kadar Şems’in Mevlana’yı arayışı Ve buluşması anlatılırken 130. sayfadan sonra Ene’l hak diye gezen hallacı Mansur’un şems’in gözü ile hayat hikayesi ve ölümü anlatılmaktadırlar. Niçin Ene’l Hak dediği, niçin öldürüldüğü sohbetleri roman tadında anlatılmış. Kitabın son kısmında Şems’in ölümü ile hamuşluk anlatılmıştır.
Mezar taşında üç harf.. Üç harf yürekleri aşk ile dağlayan..
Üç harf: Ha, Mim, Şin..
Üç sır: Aşk, sükût, vuslat..
Üç ateş: Nâr, har, hamuş..
Ha: Hallac, ölümü öpen derviş..
Mim: Mevlâna, aşk okyanusunu sırtında asırlar ötesine taşıyan damla. Şems'in divanesi..
Şin: Şems, Hak dostluğunun keffaret kahramanı, sözü dudağında değil ateş yüreğinde barındırıp aşkın gözyaşlarını akıtan seyyah..
Hamuştu onlar. "HA" sustu, "MİM" alev alev döküldü secdeye, "ŞİN" yandı tutuştu..
Mezar taşında üç harf.. Üç harf yürekleri aşk ile dağlayan..
Üç harf: Ha, Mim, Şin..
Üç sır: Aşk, sükût, vuslat..
Üç ateş: Nâr, har, hamuş..
Ha: Hallac, ölümü öpen derviş..
Mim: Mevlâna, aşk okyanusunu sırtında asırlar ötesine taşıyan damla. Şems'in divanesi..
Şin: Şems, Hak dostluğunun keffaret kahramanı, sözü dudağında değil ateş
yüreğinde barındırıp aşkın gözyaşlarını akıtan seyyah..
Hamuştu onlar. "HA" sustu, "MİM" alev alev döküldü secdeye, "ŞİN" yandı tutuştu..
Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur, Sinan Yağmur
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,