"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
...
Ya da şöyle sorayım. Hiç elma yerken aslında boğazınızda bir yanma hissettiniz mi? Hayır mı? O halde size bir olay anlatayım.. Bundan 31 yıl önce, 16 Mart 1988 sabahı, elma kokusuyla uyandı Halepçeliler.
Sevinçle mutfağa yöneldiler önce. Kokunun mutfaktan gelmediğini görünce camlarını açtılar. Baktılar ki koku dışarıdan daha çok
Ahmet arifin leyla erbile yolladığı mektuplar, bu hayatta kimbilir belki kaç milyon insan adını koyamadığı aşklara veda etmek zorunda kaldı. Mektuplarında şiiri, zulmü hasreti, sevgiyi, zindanı ana tema olarak görüyoruz. Ahmet arifin büyük bir tutkuyla sevip asla kavuşamadığı leyla erbile gönderdiği mektuplarında cennet ceheneme, cehennem cennete
"Elma kokusunu sever misiniz? Ya da şöyle sorayım. Hiç elma yerken aslında boğazınızda bir yanma hissettiniz mi? Hayır mı? O halde size bir olay anlatayım.. Bundan 33 yıl önce, 16 Mart 1988 sabahı, elma kokusuyla uyandı Halepçeliler. Sevinçle mutfağa yöneldiler önce. Kokunun mutfaktan gelmediğini görünce camlarını açtılar. Baktılar ki koku
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Ya da şöyle sorayım. Hiç elma yerken aslında boğazınızda bir yanma hissettiniz mi? Hayır mı? O halde size bir olay anlatayım.. Bundan 29 yıl önce, 16 Mart 1988 sabahı, elma kokusuyla uyandı Halepçeliler.
Sevinçle mutfağa yöneldiler önce. Kokunun mutfaktan gelmediğini görünce camlarını açtılar. Baktılar ki koku dışarıdan daha çok hissediliyor,
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu çeşitli başlıklar altında toplanmış erkeklerin kanını donduracak türden maddeler, çok kaba ve iddialı yorumlar içeren bir metindir.
Korkunç kin ve nefretin dışa vurumu olarak değerlendirebileceğim bu kitabın yazılış hikayesi, sebebi acaba nedir? Bu olumsuz duygulara sebep
Sus, kimseler duymasın.
Duymasın ölürüm ha.
Aydım yarı gecede
Yeşil bir yağmur sonra...
Yağıyor yeşil.
En uzak, o adsız ve kimselersiz,
O yitik yıldızda duyuyor musun?
Elma kokusunu sever misiniz?
Ya da şöyle sorayım..
Hiç elma yerken aslında boğazınızda bir yanma hissettiniz mi? Hayır mı? O halde size bir olay anlatayım..
Bundan tam 28 yıl önce,16 Mart 1988 sabahı, elma kokusuyla uyandı Halepçeliler. Sevinçle mutfağa yöneldiler önce. Kokunun mutfaktan gelmediğini görünce camlarını açtılar. Baktılar ki koku
Sus, kimseler duymasın.
Duymasın ölürüm ha.
Aydım yarı gecede
Yeşil bir yağmur sonra...
Yağıyor yeşil.
En uzak, o adsız ve kimselersiz,
O yitik yıldızda duyuyor musun?
“Bir Cuma günü, Irak MiG-23 savaş uçaklarından önce keskin bir elma kokusu yayıldı.
Çocuklar kokuya doğru koştu.
Ancak son sözleri "Dayê, bêhna sêvê tê" (Anne elma kokusu geliyor) oldu.
Sonra hep beraber öldüler.
WHO’nun raporuna göre 57.000'lik nüfusa sahip Halepçe'de bu kimyasal saldırı, günümüze kadar 43.753 kişinin ölümüne sebep oldu.
Katliamı, Zalim Saddam Hüseyin'in kuzeni olan Baas Partisi’nin Kuzey Büro Genel Sekreteri Hasan Ali Mecid (Kimyasal Ali) gerçekleştirdi.
(16 Mart 1988)”
" Önce çürük elma kokusu kapladı bütün sokakları
Sonra paramparça bedenler...
Döndü dolaştı Halepçe meydanında
Gözleri kanlı savaş köpeklerinin kişneyen vahşi atları...
Ve düştü gül kanlar içinde çırılçıplak
Toz bulutları arasında halepçe meydanında.
Eğildi insanlık zalimin önünde diz çöktü
Hıçkırığa boğuldu vicdanlar..
Susma bu susuşun hançerden beter
Bu susuşun kıymık kıymık batıyor nice masum cana
Daha nice halepçelee ağlayacak susarsan
İnsanlık kan ağlayacak."
#HalepçeKatliamınıUnutmadım
#ElmaKokuluÖlüm
#OrtadoğununKanlıTarihi
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitap
Ahmed Arif 🌼✌️
#Halepçe binlerce kürdün katledilmesinin adı. Halepçe soykırımdır.
16 Mart 1988'de Halepçe ve çevresine yönelik kapsamlı ve nihaî saldırı başlatıldı.
Irak ordusu önce bölgeyi konvansiyonel silahlarla bombalayarak camların kırılmasını sağladı. Sonra da kimyasal bombalar devreye girdi.
Camlar kırıldığı için içeri kaçanlar da zehirli gazlardan kurtulamadı.
“Anne..!
Elma kokusu geliyor...”, diyen çocuğu unutma. Halepçe katliamını unutturma.
Bazen; bu alana hiç çıkma taraftarı değilim, öyle ki: başka yüksek bir alana çıksamda, aynı hüsranla karşılaşan -güzelliği incitemeyen gözlerim- eksik bir şehir görmekten nefret ediyorum desem: belki de, az bile kalan-bilen
-kendinden emin tavır sergiler gibi- sözcüklerimin de, yetersiz kaldığına şahit olurum.
Betonlaşmış yüreklerin, bir