Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'Önsöz"den
"Vah Türkiye Cumhuriyeti vah"
Sayfa 14 - Doğan Kitap - 25. Baskı 2019Kitabı okudu
Önsöz - Enfes bir cümle!
Ölüm cezasının kaldırılması hakkındaki bu önemli teklif Tuileries'den Vincennes'a düşen dört bakan için değil, ama anayolların önünüze çıkan ilk hırsızı için, sokakta yanınızdan geçerken bakmaya tenezzül bile etmediğiniz, isimlerini ağzınıza bile almadığınız, tozlu dirseklerinin ceketlerinize değmesinden kaçındığınız, çocukluğunda çamurlu kavşaklarda çıplak ayaklarıyla koşan, kışın rıhtımlarda titreşen, akşam yemeği yediğiniz M. Véfour'un mutfağının havalandırma deliklerinde ısınan, çöplükten çıkardığı bir ekmek kabuğunu yemeden önce kurutan, bir metelik bulmak için bütün gün bir çiviyle birikintilerini karıştıran, kralın şenliklerini ve onun gibi ücretsiz olan Gréve'deki infazları izlemekten başka bir eğlencesi olmayan, açlıkla hırsızlığa, hırsızlıkla ölüm cezasına sürüklenen, üvey analık eden bir toplumun öksüz çocuğu olarak on iki yaşında cezaevine giren, on sekiz yaşında küreğe, kırkında giyotine mahkûm edilen, iyi yürekli, ahlaklı, yararlı olmaları için bir okulun ve bir atölyenin yeteceği, ama sizin tıpkı gereksiz bir yükmüş gibi kâh Toulon'un kırmızı karınca yuvasına, kâh Clamart'ın ıssız zindanına gönderdiğiniz, özgürlüklerinden sonra hayatlarını da ellerinden aldığınız o sefillerden biri için getirilseydi, o zaman bu oturumunuz yüce, kutsal, soylu, saygıdeğer olarak anılacaktı.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Önsöz'den :
"Gilman da on iki bölüm boyunca geleneksel bilgelikle alay etmekten geri kalmaz. Kadınlar Ülkesi'nde yaşayan kadınlar, bir insanın evlendikten sonra neden bir başkasının soyadını aldığını, cesetlerin çürümek için ne diye toprağa gömüldüğünü, sadece erkek aslanlarda erkek boğalarda yele olduğu halde, sadece Çin' deki erkeklerin arkasından bir saç örgüsü uzandığı halde erkeklerin uzun saçı neden kadınsı bulduklarını, sevilen evcil hayvanların neden bir tasmayla hapsedildiğini, çocukları ısırmalarına neden müsaade edildiğini, insanların yürüdüğü sokaklara pislemelerine neden izin verildiğini, dışarıdaki dünyada yaşayan kadınların çalışmıyorlarsa bütün gün ne yaptıklarını, neden en az çocuğu olan kadının en çok hizmetçiye sahip olduğunu, suçlular gibi duygusal açıdan hasta olan insanlar cezalandırılırken fiziksel olarak hasta olanların neden cezalandırılmadığını, bin yıllık fikirlerin neden diri tutulup bu fikirlere saygı gösterildiğini, sevgi ve bilgelik Tanrısının neden kurban vermeyle, şeytanla, cehennem cezasıyla hareket ettiğini, tanrının neden kişileştirildiğini anlamazlar. Kendileri bir yerlerde yaşayan bir Büyük Ana'ya değil de, Her Şeyi Kapsayan Kudrele, İçe İşleyen Ruh'a, bir Anneye özgü bir Panteizme inanırlar."
Sayfa 19 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çeviri: Seher ÖzbayKitabı okudu
Önsöz'den :
"Erkek özelliği dediğimiz cesaret, güçlülük, yaratıcılık, cömertlik ve dürüstlük gibi özellikler aslında bütün insanlara özgü özelliklerdir; ne var ki bu gerçek, kadınlardan esirgenmiş, böylece kadınlar bunların sadece erkeklere özgü özellikler olduğuna inandırılmışlardır. Bir kadının ise "namuslu" olması için gereken tek şey "namus", yani bekarettir. "Kadınlar gelişmemiş erkek değildir," demiştir Gilman, "ancak insanlığın yarısını oluşturan kadınlar gelişmesi engellenmiş insanlardır."
Sayfa 14 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çeviri: Seher ÖzbayKitabı okudu
Önsöz'den :
"İnsanların kendi kaderlerini kendilerinin belirlediğine, toplumsal değişim hareketi için de evrim teorisinin bir silah olarak kullanıldığına inanıyordu. İnsan doğasının istendiği gibi yoğurulabileceğine inanan Gilman, insanların, özellikle de kadınların sokulmak istendiği kalıpları yok etmenin yollarını aramaya başladı. Gilman'ın Toplumsal Darwinist düşüncenin bu kanadına yaptığı en belirgin katkısı, kolektif bir varlık olarak kadınların, kendileri de istedikleri takdirde, toplumun yeniden kurulmasında itici güç olabileceklerine dair iddiası olmuştur."
Sayfa 12 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çevir: Seher ÖzbayKitabı okudu
Önsöz'den
Tek bir evet, tek bir hayır, bir anlık erken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme, bu ânı, yüzlerce kuşak da geçse, asla geri getiremez ve bu, yitirilen an,bireyin ve ulusların yaşamını ve hatta bütün bir insanlığın yazgısını belirler.
Sayfa 6 - Can YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
Önsöz'den :
"....birey, akıl sahibi bir varlıktır ve hiçbir kollektivite uğruna feda edilemeyecek, kurban edilemeyecek bir değerdir." (Turgay CİNER, Kasım 2005, İstanbul)
Sayfa 4 - Plato Film Yayınları 2006 Çeviri: Belkıs Çorakçı Dişbudak (PDF)Kitabı okudu
Önsöz'den...
Hani eski bir söz vardır: İnsan nasıl yaşarsa öyle düşünür. Yani düşüncesini, yani bilincini onun sosyal hayatı, sosyal pratiği belirler.
Sayfa 19 - Evrensel.
Önsöz' den
Duyguları içine hapsolmuş birine dünyanın en mantıklı cümlelerini kursanız bile ulaşamazsınız.
Sayfa 14 - Okuyan USKitabı okudu
Önsöz'den
Gününün yirmi dört saati boyunca yaratıcı olan hiçbir sanatçı yoktur; onun yarattığı en büyük ve en kalıcı yapıtlar, yalnızca ve yalnızca ilham perisinin geldiği o pek ender rastlanan anlarda oluşmuştur.
Sayfa 5 - Can YayınlarıKitabı okuyacak
805 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.