Bazı hikayelerin başı ve sonu önemli değildir. Bir yola çıkarken bir hedefiniz vardır oraya varmak istersiniz ama yol boyunca yaşadıklarınız, edindiğiniz tecrübeler sizde daha beklenmedik ve farklı etkiler bırakır. Yani aslında önemli olan yoldur, gelişimdir, serüvendir. Bu kitapta da biraz öyle. Başı ve sonu oldukça sıradan görünebilir ama o yol, tecrübeler, hikayenin gelişimi ve çarpıcılığı, işte okuyucuya asıl vadettiği şey bu yazarın. Şahsi fikrim çok akıcı bir kitap değil(Yazarın kendisine özgü yazım tarzının etkisi de var elbette), biraz durağan fakat kitabı kıymetli ve önemli yapan hikayenin anlatımındaki çarpıcılık, sahicilik ve ''Ben olsam acaba ne yapardım?''ı okuyucuya sordurması.
