Sütçü İmam Olayı olarak tarihe geçen ilk kurşun o olayda şöyle sıkılır: Ermeniler, hamamdan çıkıp evlerine doğru gitmek isteyen kadınları durdurup, tarihi kayıtlara göre; “Burası artık Türklerin değil, Fransız memleketinde peçeli gezilmez” diyerek “peçelerini kaldırıp zorla ilişmek isterler.” Olaylara yakındaki bir kahveden Müslümanlar müdahale
674 syf.
8/10 puan verdi
·
33 günde okudu
İlk olarak kitabın küçük bir ansiklopedi boyutunda olduğunu bu yüzden okunmasının biraz zaman aldığını belirtmeliyim. Naomi Klein yola ilk olarak sadece ırak savaşı ve sonrasını yazmak için çıkmış. Ama sonrasında bir çok insanın yardımıyla da konuyu ve ülkeleri genişletme kararı almış. Kitapta bir çok ülkenin kapitalizmle mücadelesine detaylarıyla değiniliyor ve kitapta bahsi geçen herşey belgelere dayandırılıyor. Kitabı okurken yapılan haksızlıklar ve katliamlar karşısında sinirleriniz baya bir bozuluyor. Ama özellikle kitabın sonlarında bazı ülkelerde kapitalizme karşı başarı kazanmış örgütlenme ve direnişleri okumak içinizdeki umudu herşeye rağmen sürdürmenize yardımcı olacaktır. Kapitalizmi daha iyi analiz edebilmek için bu kitabı okumalısınız.
Şok Doktrini
Şok DoktriniNaomi Klein · Agora Kitaplığı · 201080 okunma
Reklam
1970-1980 dönemi, Türkiye'de toplumsal sınıfların, özellikle işçi ve emekçi kesimlerin hareketlendiği;aslında emekleme dönemi yaşayan, kitlelere inememiş, deneyimsiz, bölük pörçük bir solun, hazır olmadığı iktidara-onların deyimiyle devrime yürüdüğünü sandığı dönemdir. Buna izin verilmeyeceği açıktı. Soğuk savaş dönemi koşullarında, NATO ülkelerinin hemen hemen tümünde devlet içinde oluşturulmuş, 1990'lardan sonra sancılı veya sancısız biçimde pasifize edilmiş, dağıtılmış Gladio tipi gizli örgütlenme, bu dönemde gerçek işlevini buldu.Devlet içindeki bu gizli nüvenin kendini saklamaya gerek duymadan ilk ortaya çıkışı 12 Mart döneminde, " kontrgerilla" adı altında oldu.
Sayfa 214Kitabı okudu
Kalkınmayı sağlayan sermaye veya doğal kaynaklar değil artık. Geleneksel olarak ülkeleri zenginleştiren bu varlıkların yerine, vatandaşlarının yetenek, örgütlenme, motivasyon ve öz-disiplin gibi nitelikleri önem kazanmakta. Bazı uluslar kifayetsiz liderlerce yönetildikleri ve kültürel ve etnik olarak parçalanmış durumda oldukları için işlemez haldeler. Eğitime yatırım yapmak yerine orduya, silahlara yatırım yaparak halklarını korkutuyorlar. Sanayileşmeyi hızlandıracak altyapıyla uğraşmak yerine yolsuzluklarla uğraşıyorlar. Böylece liyakata değil hırsızlığa dayalı bir sistem oluşturarak iktidarda kalıyorlar. Ne yazık ki bu yozlaşmış hükümetler Batı’dan gelen yardımı da ceplerine indiriyor. 1950 ve 2000 arasında fakir ülkelere yapılan yardım 1 trilyon doları aşkın fakat hala dünya nüfusunun neredeyse yarısı (2.8 milyar) günde 2 dolardan azla geçiniyor; 1.1 milyar insan ise aşırı yoksul.
Yakın Tarihin Gerçekleri / İlber Ortaylı
BİZİM ÇOCUKLAR NEDEN OKUMAZ? Okumayan bir toplumuz, sanatçımız, teknokratımız, bürokratımız, hekimimiz, yargıcımız, öğretmenimiz, işadamımız, askerimiz, sivilimiz, dahası bilginlerimiz ve de maalesef öğrencilerimiz hep az okuyor. Üniversitede önerdiğim en kısa makaleleri bile öğrenci çoğunluğu tarafından pek iltifat görmediğini
Herhangi bir sendikanın gerçek bir sendikacılık faaliyeti yapmaya yeltenmesi halinde, ona hemen uygun bir dille, Avrupa ve Amerika'da sendikalar ne yaparlarsa yapsınlar, komünist devlet içerisinde sendikaların yasalara uymak ve daha ötesi için ağızlarını kapatmak zorunda oldukları anlatılır. Bu konuda bir örnek: Büyük ve mücadeleci bir sendikada örgütlenmiş olan Moskova fırıncıları 1920 yazında ekmek istihkaklarının yükseltilmesini sağlamak amacıyla grev yaptılar. Hükümet sorunla fazlaca ilgilenmedi. Yerel örgütlenme dağıtıldı, yöneticiler sendikadan dışlandı ve aktif üyeler tutuklandı. Grevcilerin etkili sözcülerinin sendika toplantılarına katılmaları yasaklandı ve herhangi bir işe girme hakları ellerinden alındı.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.