Shakespeare, oyun, tiyatro, perde; Beethoven, senfoni, orkestra, konser; kıyamet, grip, salgın, ölüm; din, tarikat, cinayet, kutsal; Hollywood, film, aktör, başrol…vs vs..
İstasyon on bir yakın zamanda tanıdık bir konuyla tehlikeli bir hastalık sonucu meydana gelen kıyameti farklı bir anlatı sanatsal anlatımla kaleme almış.
İstasyon On Bir,
Bugün size çok özel bir kadından bahsetmek istiyorum. Ne bir gerilim ne de bir entrika var içinde. Bu hikaye bir özgürlük savaşıdır, bu hikayede müziğin bir kadınla başlayıp birçok insana ışık tutarak hayatları değiştirme mücadelesidir.
Zarifa şanslı bir ülkede doğmadı belki ama şans dediğin o nadir olguyu tırnaklarını kazıyarak elde etti. O hep kapalı kapılar ardında hayallerini büyütmek zorunda kaldı. Ona biçilen gelecek; evlilik, çocuk ve ev işiydi. Peki ama çocukluğundan beri hayalini kurduğu müzik hangi kısımda bu hikayenin? Belkide onun şansı annesinin kızını bir nebzede olsa özür bırakmasıydı. Viyola tutkusu ona ilk kadın orkestra şefliğini Dünya Ekonomik Forumu'nda performanslık sergiletecek ve bu da yetmeyip Afganistan dahil tüm dünya onu öğrenecekti. Sadece 18 yaşında bir genç kızın tüm bunları yapabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Bence hayal edin zira o onca umutsuzluğun, onca ezilen kadına yol gösterdi. Öyle büyük hayalleri vardı ki satırları okurken onun adına gururla gözleriniz dolacak. Her kelimesine hayranlık duydum. İyi ki senin gibi cesur kadınlar var Zarifa!
#özgürlükiçinçalmak #playingforfreedom #zarifaadiba #martıyayınları
" Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyârımız da bin bir bahârı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da
Gezersin kırk asırlık bir mâbedin içini,
Bizi sarar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini...
Sen
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımız da binbir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da,
Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini.
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini.
Sen raksına
Ruhum gizli bir orkestra; bilemediğim çalgılar çalınıyor, kemanlar ve arplar, kudümler ve davullar içimde yankılanıyor. Kendime ancak bir senfoni diyebilirim.
**4.BÖLÜM**
**KAPTAN’IN AZMİ**
Aynı gece saat 03.24, Khaos Dörtgeni ve Boread arası denizde bir yer:
-Efendiiiimmm !…. Fırtına gitgide şiddetini daha çok arttırıyor.Gemi alabora olabilir.
-Tengu Sama ! direğin dip kısımlarında ağır çatlaklar oluşmaya başladı daha fazla devam edemeyiz
-Kaptan Tengu ! Dümenin kontrolünü kaybettik efendim,