SİYONİZM VE LGBT
Dünya genelinde istikrar ve düzenin bozulmasına öncülük eden Siyonizmin LGBT ajandası
23 Kasım 2023
MESELE meselelgbt.com/haber-mesele-si...
Siyon kelimesi, Yahudilerin kutsal kitabında Kudüs şehrini ifade etmekte olup bugünkü anlamı Filistin topraklarının tamamını kapsayacak şekilde
Hamas'daki karşıtları gibi İsrail militanları da Oslo Anlaşmaları'na itirazlarını belirtmek üzere şiddete başvurdular. İsrailli yerleşimci eylemci Baruh Goldstein, 1994 Şubat ayında Batı Şeria'da El Halil kentinde Hz. İbrahim Camii'nde namaz kılan Filistinlilere otomatik silahını çevirdi ve kendisine bir şey olmadan 29 kişiyi öldürdü. Goldstein'ın bu saldırısı İsrail toplumu içindeki şiddet dalgasını su yüzüne çıkarmıştı. 4 Kasım 1995 akşamı bu cereyanda trajik bir an yaşandı. Başbakan Rabin, Tel Aviv'de büyük bir barış toplantısından dönerken Yahudi dini araştırmalar enstitüsünde okuyan genç İsrailli Yigal Amir tarafından öldürüldü. İsrail, Rabin'in yasını tutmak ve katilini doğuran güçleri düşünmek için iç çekişmesine kısa bir süre ara verdi. Daha sonra yapılan soruşturmada Amir'in koyu bir din eğitimi aldığı ve Yahudi yasasının Yahudi toprağını düşmana veren her Yahudinin öldürülmesini emrettiğine inandığını gösterdi. İsrail toplumu bir kere daha içinden bölünmüş gibiydi ve rakip ideolojik güçlerden hangisinin ülkenin gelecekteki yönünü tayin edeceği sorunu baş göstermişti.
Filistin ayaklanması ya da İntifada, 9 Aralık 1987'de Gazze'de bir İsrail askeri aracının yaptığı kazada 4 Filistinlinin ölmesi ve birçoğunun da yaralanmasıyla başladı. Binlerce Filistinli olayı protesto etmek amacıyla toplandı, İsrail askerleri ateş edip de göstericilerden bazılarını öldürünce bütün Gazze ayaklandı. Birkaç gün sonra
Demokrat Parti, iktidara geldiği andan itibaren halkın eleştirilerine duyarlı davranmıştı, ama ekonomik politikaları ateş altına alınınca basını sansür etme, gazetecileri hapsetme ve gazeteleri kapatmasına imkân veren düzenlemelere gitme gibi yöntemlere başvurdu. Barışçı eleştiri yollarını tıkamakla hükümet, muhalefeti ifade etmenin tek yolunun şiddet içeren gösteriler olduğu bir durum yaratmış oldu. 1960 baharında bu durum Türkiye'nin kentlerinde sık sık görülmeye başlandı. Türk siyaset hayatına şiddet girince Menderes düzeni korumak adına orduyu göreve çağırdı. Silahlı kuvvetleri asayiş dışı olaylar için de kullanmaya başladı, onlara CHP kampanya toplantılarını dağıtma görevini verdi. Bunun yanlış olduğu çok geçmeden anlaşılacaktı. 1960 Nisan ayında askerler İnönü'yü Kayseri'ye taşıyan trenin yolunu kestiler. İnönü ne olduğunu anlamak için trenden indiğinde askerler önünde saygıyla iki yana ayrılarak yol verdiler, İnönü'nün tekrar bindiği tren Kayseri'de, Atatürk'ün eski arkadaşı ve istiklal savaşının kahramanı askerler ve subaylar tarafından selamlanarak karşılandı Kayseri'deki olay Menderes'e ordunun Atatürk'ün mirasına karşı siyasal bir baskı aracı kullanılmaya razı olmayacağını gösterecekti.
Arap liderliğinin greve son vermesindeki sebeplerden birisi, İngiltere'nin Filistin'e yeni bir komisyon göndermeyi vaat etmesiydi. Lord Peel'in başkanlığındaki bu komisyon, raporunu 1937 Temmuz ayında yayınladı. Raporda mandanın dayandığı varsayımın gerçekleşemeyeceği, Balfour Deklarasyonu'nun içerdiği çelişkili
1936 bahar ve yazında Filistin'i kasıp kavuran şiddet dalgası Siyonizme, İngiliz emperyalizmine ve yerine kök salmış Arap liderliğine karşı kendiliğinden doğan bir halk tepkisiydi. 15 Nisan'da silahlı bir Arap çetesinin bir otobüsü soyup bir Yahudi yolcuyu öldürmesiyle olaylar başladı; ertesi akşam Haganah, iki Arap çiftçiyi öldürerek
Batı ya da Ağlama Duvarı kalıntılarına Yahudilerin ulaşma hakkı üzerine patlak veren tartışmalar, mandanın başlangıcından beri gelişen topluluklar arası düşmanlıkların odak noktasını oluşturuyordu. Yahudiler duvarı kutsal bir mekân olarak görmüşler ve Ortaçağ'dan beri dua etmek, eski İsrail krallığının yıkılmasının yasını tutmak üzere oraya
Sınırlı tarım potansiyeli olan bir bölgede ekilebilir toprağın çatışma konusu olmasına şaşırmamak gerekir. Toprak satın alma işiyle Siyonist örgütü Yahudi Milli Fonu uğraşıyordu. Bu fon, aldığı toprağı bütün Yahudilerin malı olarak görüyor ve sonra en ucuz fiyata sadece Yahudilere kiralıyordu. Yahudi Milli Fonu, geliştirme ve malzeme sermayesi de
Reformlardan bazıları yeni görülse de, çoğunlukla 19. yüzyılda başlayan dönüşümün devamıydılar. Atatürk de Osmanlı reform çağının bir ürünüydü ve cumhurbaşkanlığı döneminde kabul edilen yasaların pek çoğunun kökenleri geçmiş on yıllarda bulunmaktaydı. Değişim yoğunluğu Atatürk döneminde hızlanmışsa da, değişim yeni değildi ve Sultan II. Mahmud'dan Tanzimat ve Jön Türk dönemlerine uzanan tarihi örneğin bağlamında değerlendirilmesi gerekirdi. Reformlar, Kemalizm olarak bilinen doktrinin temellerini oluşturan altı ilke içinde incelenebilirdi: İnkilapçılık, cumhuriyetçilik, laiklik, milliyetçilik, halkçılık ve devletçilik. Reformculuk Atatürk döneminin tamamını kapsamıştır; yeniliğe açıklık ve şiddet içermeyen değişikliğin kabulüdür. İkinci ilke olan cumhuriyetçilik, gördüğümüz üzere Türk devletinin en başından beri dokusunu oluşturmuştur.
_Sümerler, Türk'tür.
_Tarih 5500 yıl önce Sümer’de başlar.
_Sümerce kesinlikle Türkçedir. Prof. Atakişi Kasım
_MÖ 2400 yıllarına ait çivi yazılı belgelerde Türk adları bulundu.
_Sümerce, Türk, Fin ve Macar dillerine akrabadır. Asurolog Jule Oppert
_Atatürk demiş ki: Bırakın şu Asurları! Asurlar Arap cinsinden. Bu Sümeroloji olacak demiş.
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır.
_Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu.
_İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz.
_Rasyonel olması gereken bir
İdris Küçükömer okumalarının çok özel olduğuna inanıyorum. Yavaş yavaş okuyarak ve notlar alarak Türkiye'nin yakın tarihi hakkında diğer aydınların fikirleri ile karşılaştırmasını yapacağım. Bir sosyalist olarak düşüncelerinden dolayı kendi döneminde çok büyük yalnızlıklar çekti, Kemalizm'i çok sert ve sıkı bir şekilde eleştirdi.