Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kıssadan Hisse
İstersen Yağa Ban İstersen Bala Ban Yahya Efendi Dergahını yaptırdığı zaman o civarda Ortaköy Rumlarından başka kimseler yoktu. Bir gün bir Rum Çoban, davar güderken koyunlarından iki tanesi dergâhın bahçesine girmiş. Koyunlarını çıkarmak maksadıyla dergahın bahçesine giren çoban, bir dervişin: - Ne arıyordun? sorusuyla irkilerek: -Koyunlarımı arıyordum, demiş. Çobanı gören Yahya Efendi, Rum Çobanı dergaha içeri aldırmış, o na: -Gel bakalım gel… Koyunlarını mı istersin, kendini mi? Yoksa ikisini birden mi, ne dersin? diyerek, çobanı rahat bir yere oturtarak: -Yağ, bal ve ekmek getirin demesiyle, hemen anında sofra kuyrulmuş, isteneler gelmiş, sofra kurulunca Yahya Efendi, Rum Çobana: -Hayde bakalım, bismillâh buyur, işte sana tereyağı, mumlu bal ve taze nan, ister ise yağa ban, ister isen bala ban, demiş. Bu tatlı ortamdan sonra, çoban koyunlarına değil de kendine talib olmuş, o gün, orada, o vesileyle Müslüman olduğu için adı Balaban kalmış.
Bulgar kaynakları, geçimin genellikle hayvancılığa dayandığı Manastır, Sıçanlı ve Doğanhisar bölgelerinde büyük sürülere el konulmuş olduğunu belgelemektedir. Bu sürülerden bazıları Koşukavak, Ortaköy ve Edirne’ye, diğerleri ise Gümülcine’ye götürülmüştür. Eşref ve adamlarının, Hurşit Paşa’nın kuvvetlerine bağlılarken, İkinci Balkan Savaşı’nın
Reklam
Mehmet Saydur, 1958 yılında Kastamonu Ortaköy'de doğdu. Öğretmen okulunu bitirerek 1976 yılında başladığı ilkokul öğretmenliği görevini 11 yıl sürdürdü. Gazi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümünü 1985 yılında bitirdi. 1988 yılından beri eğitim müfettişliği görevini sürdürmektedir. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı. Markopaşa Gerçeği kitabının dışında Bir Tonguç Okulu: Göl Köy Enstitüsü, Rıfat llgaz'lı Yıllar ve Biz de Yaşadık adlı kitapları bulunmaktadır.
Ümit her zaman var
Tekrar kız kulesine karşı çayımızı içip kitap,gazete,kahvaltı yapacağımız günler gelecek yine Galata kulesi önünde çay içeceğiz yine Beyoğlu taksim arası şarkılar söylenecek ve yine galata köprüsü önünde balık ekmek yiyeceğiz ve yine ortaköy de tavla oynayıp kumpirimizi yiyeceğiz ve Üsküdar’da martılara simit yedireceğiz ve yine eşsiz boğaz manzarasını otağtepesinden izleyeceğiz ve yine Türktelekom arena da Galatasaray diyeceğiz 🙏🏻🇹🇷
Bulgar kaynakları, geçimin genellikle hayvan-cılığa dayandığı Manastır, Sıçanlı ve Doğanhisar bölgelerinde büyük sürülere el konulmuş olduğunu belgelemektedir.133 Bu sürülerden bazıları Koşukavak, Ortaköy ve Edirne’ye, diğerleri ise Gümülcine’ye götürülmüştür.134Eşref ve adamlarının, Hurşit Paşa’nın kuvvetlerine bağlılar-ken, İkinci Balkan Savaşı’nın bu son çarpışmasında özel ve gayri resmî bir mahiyette seferber olduklarını birden fazla kez tekrar etmekte fayda vardır. Batı Trakya’ya vardıkları vakit Osmanlı emir komuta zinciri ve gözetiminden az çok bağımsız bir şekilde hareket ettiler. Gönüllü olarak yaptıkları hizmetin, o dönemde sıklıkla icra edilen bir uygulama olan ganimet alma sözüyle teminat altına alınmış olması muhtemeldir. Başka bazı kanıt-lar Eşref’in bu istikrarsız durumdan fayda sağladığı olasılığını desteklemektedir. Eşref’in notlarında kısa, fakat fikir verici bir bahis geçer: Kendisi, “Eşref’in koyun sürüleri”nden ve “Meclis-i Âyan’da Eşref’e verilen ödül”den söz etmektedir.
Reklam
ortaköy iskelesinde; -2 su aliyim abi +açma da var al cikolatali -tamam ver abi 1 tane + al ya son 3 tane kaldi veriyim -yok abi +neden tek misin -tekim abi
591 öğeden 571 ile 585 arasındakiler gösteriliyor.