Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Bir insanı anlamak istiyorsanız onun amaçlarına bakın çünkü bireyin gelecekten beklentileri, hayatını şekillendirir. Bireyin hayatı, barındırdığı aşağılık duygusunu telafi edip üstünlük kurma çabası ile geçer. Her amaç, bir yoksunluktan doğar. Örneğin, bir kız arkadaşın olsun mu istiyorsun. Bu durumda bir kız arkadaşın yoksunluğunu
Ahlak yerle birse, kendini beğenmişlik kol gezer, para da her şeyi mümkün kılar. Din gibi paraya tapılırsa öğrenci buradan kendine ancak vasatın altında pay çıkarabilir. Bu­rada kanaatkar olunmasını bekleyemeyiz. Aklın, karakterin üstün tutulduğu bir ortam olmadığı kesin. Böyle bir sosyetik, kültür eksikliği nedeniyle son derece ön yargılıdır. Aptallık bulaşıcı olduğu için de gencin bundan etkilenmesi uzun sürmeyecek, aklı karışacak ve daha da kötüsü acıma ve adanmışlık duygusu ile hakkaniyeti körelecektir. Bu çev­re onu kariyer planlarından alıkoyacaktır. Yaşama nedenle­rinden alıkoyarak heyecanını yitirmesine neden olacaktır. Onlardan biri olunca Marivaux'nun dediği gibi "sadece seyreden, dinleyen ama asla düşünmeyen" tıpkı pencere­sinden dışarı bakan biri gibi olacaktır. İlgisizlik, gelecek kaygısının olmaması genci hayattan koparacak, benliğini yitirecek; oldukça can sıkıcı, monoton, isteksiz ve yorucu bir hayata savrulacaktır.
Reklam
_Hayatta birçok kötü olayla karşılaşmış çocukların hayal güçleri üst seviyededir. _Algı, fotoğraf makinesi değildir. Herkes farklı şeyler görür. _Zihin, sıkıntılar karşısında savunma mekanizması geliştirir ve insan hayali şeyler görmeye başlayabilir. _Hayat yaşanamazsa ruhta düşmanlık oluşur. _Kendini beğenmiş kibirli kişiler, bir işte
İYİLİK ATEŞİ
İYİLİK ATEŞİ Değerli dostlarım; İnsanlar kendileri için hırsızlık yapmaktan çekinirler, adice davranışlardan kaçınmaya çalışırlar, sineği bile incitmekten çekinirler fakat üyesi oldukları partinin başarısı için, mensubu oldukları tarikatların çıkarları için, veya kendi düşünceleri uğruna ‘’ vatanın bekası’’ için yalan da söyler, dolandırıcılık da
"Öğrencinin sosyeteye takılması kolay olmamakla birlikte bunun tek faydası ayrıcalıklı hissettirmesidir. "Sosyete" diye ifade ettiğimiz şey, özellikle taşrada ne akıllı ne de karakter sahibi insanların oluşturduğu bir sosyete değildir. Ahlak yerle birse, kendini beğenmişlik kol gezer, para da her şeyi mümkün kılar. Din gibi paraya tapılırsa öğrenci buradan kendine ancak vasatın altında pay çıkarabilir. Burada kanaatkar olunmasını bekleyemeyiz. Aklın, karakterin üstün tutulduğu bir ortam olmadığı kesin. Böyle bir sosyetik, kültür eksikliği nedeniyle son derece ön yargılıdır. Aptallık bulaşıcı olduğu için de gencin bundan etkilenmesi uzun sürmeyecek, aklı karışacak ve daha da kötüsü acıma ve adanmışlık duygusu ile hakkaniyeti körelecektir. Bu çevre onu kariyer planlarından alıkoyacaktır. Yaşama nedenlerinden alıkoyarak heyecanını yitirmesine neden olacaktır. Onlardan biri olunca Marivaux'nun dediği gibi "sadece seyreden, dinleyen ama asla düşünmeyen" tıpkı penceresinden dışarı bakan biri gibi olacaktır. İlgisizlik, gelecek kaygısının olmaması genci hayattan koparacak, benliğin yitirecek; oldukça can sıkıcı, monoton, isteksiz ve yorucu bir hayata savrulacaktır. Konuşulanlar zekice ve eğitsel olmadığından muhabbetler sarmayacak, genç kendini böyle bir ortamda yalnız hissedecektir. Sadece zaman yönünden değil, ahlaki açıdan da kaybetmeye başlayacaktır."
130 syf.
·
Puan vermedi
Zulmün Etiği
Zulmün Etiği
kitabını okurken zulüm ve zalimlik hakkında Jonathan Swift'in bu kitaba adını veren bölümü işleniyordu. İöerik olarak Swift'in önerisi öyle iğneleyiciydi ki merak edip tamamını okumamak olmazdı. Alçakgönüllü Bir Öneri kitabı birsen fazla konu içeriyor. Hatta içerisibde yazarın aforizmaları var. Gülliver'in Gezileri'nden tanınan yazarın bu gibi düşünceleri olduğunu bilmek kimin aklına gelirdi. Ne gibi düşünceler peki? Özellikle İrlanda'daki yoksul insanların çocuklarının ailelerine ya da ülkelerine yük olmasını engellemek ve onları topluma yararlı hale getirmek için sunulan bu öneri, yeni doğan çocukların lezzetli bir yemek haline getirilip çok yönlü faydalarından yararlanmak üzerine bir öneri. Swift'in dili fazla keskin burada. Ama yerinde bir kesinlik. Çocukların lezzetli yemek olması önerisini öyle kafadan sallama bir şekilde değil, ayrıntılarını düşünerek sunuyor Swift. Muhtemelen birçok kesimin hakaretini, küfrünü almıştır bu öneriyle. Kitaba adını veren bu öneri dışında kitabın girişindeki Antikler ve Modernler üzerine yazısı harika olmuş. Antik yazarlar ve düşünürler ile onları beğenmeyen Modern yazarlar arasında tam anlamıyla iki ülke arasındaki basit bir anlaşmazlık, iletişimsizlik, kendini beğenmişlik gibi nedenlerle çıkan savaş benzeri bir ortam yaratarak, buna daha çok Antikler tarafında olan Yunan Mitolojisi tanrılarını da dahil ederek keyifle okunacak bir metin çıkarmış. İşin içinde Apollon varsa nasıl kazanabilirsiniz bir savaşı? Çok "leziz" bir kitap çıkarmış Swift.
Alçakgönüllü Bir Öneri
Alçakgönüllü Bir ÖneriJonathan Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021392 okunma
Reklam
Ortam ve kendini beğenmişlik
Genç insanlar kendini beğenmiş olur, çünkü hepsi de birer hiç olan, ama çok önemli görünmeyi seven benzerleriyle arkadaşlık ederler.
Sayfa 214Kitabı okudu
Öğrencinin sosyeteye takılması kolay olmamakla bir­ likte bunun tek faydası ayrıcalıklı hissettirmesidir. "Sosye­te" diye ifade ettiğimiz şey, özellikle taşrada ne akıllı ne de karakter sahibi insanların oluşturduğu bir sosyete değildir. Ahlak yerle birse, kendini beğenmişlik kol gezer, para da her şeyi mümkün kılar. Din gibi paraya tapılırsa öğrenci buradan kendine ancak vasatın altında pay çıkarabilir. Bu­ arada kanaatkar olunmasını bekleyemeyiz. Aklın, karakterin üstün tutulduğu bir ortam olmadığı kesin. Böyle bir sos­yetik, kültür eksikliği nedeniyle son derece ön yargılıdır. Aptallık bulaşıcı olduğu için de gencin bundan etkilenmesi uzun sürmeyecek, aklı karışacak ve daha da kötüsü acıma ve adanmışlık duygusu ile hakkaniyeti körelecektir. Bu çev­re onu kariyer planlarından alıkoyacaktır. Yaşama nedenle­rinden alıkoyarak heyecanını yitirmesine neden olacaktır. Onlardan biri olunca Marivaux'nun dediği gibi "sadece seyreden, dinleyen ama asla düşünmeyen" tıpkı pencere­sinden dışarı bakan biri gibi olacaktır. İlgisizlik, gelecek kaygısının olmaması genci hayattan koparacak, benliğini yitirecek; oldukça can sıkıcı, monoton, isteksiz ve yorucu bir hayata savrulacaktır.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.