Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimliğimle ilgili meseleye gelince, otuzlu yılların şu çalkantılı başlangıcında belirtmemde yarar var ki, soyadımın ima ettiğinin aksine, ben Yahudi değilim. Yüksek ve güçlü bir sesle söylensin, Eduard Einstein Hıristiyan Ortodoks, 4 Haziran 1912' de Sırbistan'ın muteber Novi Sad şehrinde vaftiz edildi. Gerekli belgelerin hepsi elimde.
Sayfa 20 - Can YayınlarıKitabı okudu
Rus kaynaklarına göre, Ortodoks bir rus olan Nestor, bilinmeyen nedenlerden dolayı Osmanlı topraklarına gelir, burada Müslüman olur ve böylece Osmanlılarla birlikte İstanbul kuşatmasına katılır… Nestor’un kendi yazdığı eserinde ise aslında hiçbir zaman Müslüman olmadığını, Türkler arasında kalmak zorunda olduğu süre içinde gözlemlerde bulunup ajanlık yaptığı ve Hristiyanlık dinine tekrar kabul edilmek için yalvarışlarını görüyoruz…
Reklam
1204’te katolik hristiyanlar dördüncü Haçlı seferinde sapkın olarak gördükleri ortodoks hristiyanlar için İstanbul’a girip şehri yağmalamışlardır ve onların kutsallarına saldırıp hakaret etmişlerdir. Öyle ki, tarihinde ilk defa İstanbul patriği İstanbul’u terketmiştir.
Pontus kelimesi, Yunancada "deniz" anlamındadır. Modern Yunancada ise "Pontos" kelimesi, Karadenizli, Ortodoks, Karadenizli kişi, aptal ya da geri zekalı anlamlarına gelmektedir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ümmet Bilinci
"Kimlikler, ideolojilerin pabucunu dama attığından beri toplumlar, siyasal olaylara genelde dinsel aidiyetleri uyarınca tepki verir oldular; Rusya yeniden açıkça Ortodoks oldu; Avrupa Birliği kendini üstü kapalı biçimde bir Hıristiyan uluslar topluluğu olarak görüyor; aynı savaş naraları Müslüman ülkelerin tümünde de çınlıyor"
Sayfa 60 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Papa Eftim, Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde doğmuş olup Anadolu Ortodoks Cemaati'nin lideridir. Anadolu Ortodoksları etnik olarak Türktür. Orta Asya'dan Anadolu'ya gelerek Hristiyanlığı benimsemişlerdir. Türkçe konuşur, Türkçe ibadet ederler. Ne var ki, Müslümanlar onları hep Rum olarak tanıdılar.
Sayfa 18 - Panama Yayıncılık
Reklam
Medrese ve ulema, dil sorunsalı yüzünden İslam'ı kitlelere yabancılaştırmıştı. […] Medrese dili ile halk dili arasındaki uçurum, insanların Ortodoks İslam'dan uzaklaşmaları ile sonuçlandı ve medrese de Türkçeye yabancılaştı. Medreseye göre, Kuranıkerim Osmanlı İmparatorluğu halkı için sadece ulema tarafından yorumlanmalı ve Arapça kalmalıydı.
Sayfa 152 - Doğan Kitap
İstanbul'un fethi 'Salı' gününe rastladığı için haftanın bu zavallı (!) günü tüm Ortodoks âlemi için 'lanetli gün' olarak tescil edilmiştir. Hiçbir patrik 1453'ten bu yana Salı günü önemli bir karar almaz, gelenek gereği alamaz.
Sayfa 31 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Protestan elçiler ve maiyetinde bulunanlar, Ortodoksları rakip değil yandaş olarak gördüklerinden, veya görmek istediklerinden, Ortodoks Rumlarla ortak bir inanç noktasında birleşme olup olmayacağına dair araştırma yapıyorlardı.
Kudüs ve Filistin bölgesindeki hristiyanlara yönelik baskı, özellikle putperest kökenli inananları Suriye ve Antakya’dan üzere, Yahudiliğin bir mezhebi olarak görülen hristiyanlığın bir dünya dini haline gelmesinde önemli rol oynamıştır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.