LÜTFEN OKUYUN!
SONUNA KADAR OKUYUN!
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor:
- Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
- Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
13 Yaşım
Sana hiç yazmadım ve şimdi çok zorlanıyorum. Bu dördüncü başlangıcım. İlkin sadece üç cümle yazabildim sana, sonrasında seni övdüğüm satırlar oldu, yırtıp attım o kağıdı da... Sen benim 13 yaşımın erkek kavramının en yücesi idin. Boyun o kadar uzundu ki, "baban kaç yaşında" dediklerinde, "90" dediğimi hiç unutmadım. Benimle
Platon 7. Mektup
YEDİNCİ MEKTUP
Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına.
İyilikler,
Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
babam öyle gözler armağan etmiş ki bana; söz gelimi sen, aa bak kuşlar geçiyor diyeceksin alacaksın şekerimi elimden.
ben bakarım. tereddütsüz.
ve o kuşları görürüm, olmadığını ikimiz de bilsek de. ben bir sürü bir sürü kuşlar kurarım. bi görünür bi kaybolur, güneşe gider onlar.
pike yapar yarışır onlar.
bir yalana gönüllü olarak inanmak olur o zaman da aşk.
bir yalanı mümkün kılma çabası olmaz mı o zaman da aşk?
2071 yılında, yani okullarda öğretildiği haliyle Anadolu'yu yurt edinmemizin bininci yılında, Anadolu'daki Türk nüfusu azınlık olacak. Ben görmem muhtemelen, ama çocuklarımız görür ya da duyar. Ana sebep demografik yapıyı değiştirmek için yapılan planlı göç. Tabi bi’ de ekonomik kriz var. Beraberinde tarımın bitmesi. Tarım yapılmayınca, tarlada çalışacak çocuk da gerekmiyor. Var olan şehre göçünce şehir hayatı insana çocuk yaptırtmıyor, bakacak kimse yok ve büyütmesi çok pahalı. Haliyle bu alanlardaki boşlukları dışarıdan göç ile dolduruyorlar. Yapılan bu planlı göçler, ülke içi ayrılıkçı siyaset politikaları izlenmesi vs bence Türkiye'nin bir ulus devlet olduğu tezi çöktü. Bütün olay artık etnik kimlikler ve hemşehricilik üzerinden dönüyordu. Orta sınıf kalmayınca toplum olduğumuza dair ortaya atılan yalana inanan da kalmadı. Devlet belirli kimliklere imtiyaz sağlayınca ortada toplumsal ilişki falan da kalmıyor. Şimdi, azınlık olduğumuzu kabul edip, eğer bu ülkede yaşamaya mecbursak, azınlıklar nasıl yaşıyorsa öyle yaşayacağız. Türkiye’de korkunç bir sosyal ayrım yaşanıyor, insanlar birbirini önemsemeyi bıraktı. Ülke çapında büyük bir olay olsa bile artık kimsenin umrunda olmuyor. Sansür ise tamamen yerleşti. Gerçekleşen sorun bireylerin başına gelmedikçe olaylara karışmıyorlar. Benim açımdan da doğrusu bu. Kimseye yardım etmem, sadece tanıdıklarımla ilişki kurarım, sadece tanıdığıma yardım ederim. Hülasa, Anadolu çok uygarlıklar yedi; Hititler, Frigler Lidyalılar say say bitmez yedi ama yine doymadı. Görünen o ki bizi de yiyecek.
Günaydın hodri meydancılar :)
Hiç durmadan parantez aç,ben kapatırım..
Sen ünlemlerle takıl,ben soru işareti olup aklında saltanatlar kurarım..
Sen eksilerden artılara geç,çarpıları ben atarım..
Sen virgüllerle uğraşırken,ben çoktan noktayı koyup kayıplara karışırım
ve sana öyle bir eşittir bırakırım ki, eşitleyecek hiçbir şey bulamazsın!
446.jpg)
Küçük İskender
#Şiir bizzat şahsıma aittir#
Öyle bir aşkla seviyorum ki seni,
Uğrunda harcayacağım yıllarım yeter mi be sevdiğim
Ömrümü vermeliyim ki sana
Bilmeliyim,
İşte herbir şeyimle sana aitim... Sonra gözlerin gelmeli gözlerimin önüne,
Senden başkasını inkar edercesine yerleşmeli gözbebeklerime..
Ve ardından,
Senin hayalin gözükmeli kapı aralığından..
Geldin mi sevdiğim?
Çok
Bazen gözlerim öyle dalıp gider ki uzaklara;
O uzaklar öyle bir şey ki,
En yakındakini bile düşünmek için uzaklara dalmak gerekir,,
Bazen yeşilimsidir düşler, bazense mavimsi,
Bazende, tebessümlü gülüşlerle dalarım uzaklara,,
Çoğu zaman, o kahreden karamsarlığım yok mu benim?
İşte o hiç bitmek tükenmek bilmeyen tükenişimdir,,,
Sanki dalarken başka bir dünya kurarım kafamda,,
Ve aklım, oltaya takılan balıklar gibi her seferinde ona takılır,,
Yeni hayallerim olur, ve o an o hayallerin içinde yaşarım,,
Aslında onu düşünmekte çok fakirdir yüreğim,,
Çok büyük hayaler kuramam, kaldırmaz yüreğim,,
Aslında özlemek, hayal kurmak yada sevmek parayla değilde,,
Yinede boyumdan büyük hayaller kuramam,,
Sevdamın boyutu haddimdir benim,,,
Hayal işte, hayal kalacak bilirim,,
Aslında dalmaktada üstüme yoktur diyebilirim,,
Çünkü, bir okyanus gibi derindir özlemim,,
Ve, her gerçekleşmeyen hayalin peşinden dalar giderim...(mechul)
Feride & Kamran ~ Umut Kuşları
+ Babam öyle gözler armağan etmiş ki bana,
Söz gelimi sen,
Aa, bak kuşlar geçiyor diyeceksin, alacaksın şekerimi elimden
Ben bakarım, tereddütsüz.
Ve o kuşları görürüm.
Biraz da şairliğimizi konuşturalım bugün...
/
İhanete aç kalır bende aşk
Soğuk beyaz karışımı bir vefanın gergefinde dokundu yüreğim
Ve sen tenimin üstüne serpilmiş cansın
Gemileri dahi batıran bir heyecansın
Kuran'ı anlar gibi
Bir duayı tamamlar gibi
Göğsünde yumuşayan sabırla yoğur beni
Bilir misin bir fakirin karnı doyunca daha güzel kokar karanfil
Ve yüzüne renk gelir