babam öyle gözler armağan etmiş ki bana söz gelimi sen “aa kuşlar geçiyor” deyip alacaksın şekerimi elimden ben bakarım tereddütsüz ve o kuşları görürüm olmadığını ikimizde bilsekte ben bir sürü kuşlar kurarım bir görünür bir kaybolur güneşe gider onlar pike yapar yarışır onlar gökyüzü aydınlık bulutlar mavidir hem pamuk şekeri senin ellerine daha çok yakışır bir yalana gönüllü inanmak olur o zaman da aşk.