Biraz daha kalmak isterdi melek, ölüleri hayata döndürmek, kırık parçaları yeniden birleştirmek... Ama Cennet'ten kopup gelen bir fırtına kanatlarını öyle şiddetle yakalamıştır ki, bir daha kapayamaz onları. Yıkıntılar gözlerinin önünde göğe doğru yükselirken, fırtınayla birlikte çaresiz, sırtını döndüğü geleceğe sürüklenir. İşte ilerleme dediğimiz şey, bu fırtınadır.
Walter Benjamin
Walter Benjamin
Son Bakışta Aşk
Son Bakışta Aşk
Mesafe iyidir. Mesafeni koru. En yakınlarının sendeki değerini bilmelerini de sağlar bu... Diğerleri ile yakınlarının aralarındaki gizli çizgiyi çeker. Sınırları sağlar. Sınırları koru. Bırak diğerleri seni kazanmak için çaba sarf etmeleri gerektiğini anlasınlar. Zarif ol, senin gibi olmayanlar olacak; ne kötülük yapmayı denerlerse denesinler zarafetinin altında ezilsinler öyleleri. Sen kendi çizginden sakın çıkma. Çizgi düz. Dönemeç yok. Yolun belli. İyi ol, yumuşak kal, merhametten vazgeçme. Sana baktıklarında iyiliği hatırlasınlar. Gülümse. Daima. içten. Seni hatırladıkları son fotoğrafta mutluluğu hatırlasınlar. Yegane amacın bu olsun. Gözlerinle konuş, göz temasını kesme. Bakmak ve görmek arasındaki farkı bil. Öyle anlamlı bak ki, seni düşündüklerinde en çok gözlerini hatırlasınlar. İnsanları dinle. Bu dönemde az rastlanılan bir şey bu... Kıymetli olduklarını onlara hatırlat. Kendini seven birine bencil diyemememizin sebebi budur işte. Senin kendine verdiğin değerin paylaşılabilir olduğunu onlara verdiğin kıymetten anlasınlar.
Reklam
Bakara / 85. Ayet ثُمَّ اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ تَقْتُلُونَ اَنْفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَر۪يقًا مِنْكُمْ مِنْ دِيَارِهِمْۘ تَظَاهَرُونَ عَلَيْهِمْ بِالْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۜ وَاِنْ يَأْتُوكُمْ اُسَارٰى تُفَادُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ اِخْرَاجُهُمْۜ اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍۚ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ
İŞTE BUNUN ADINA SEVDA
Ummadığım bir anda, Kabul olan duamın adına. Bilmem, bilemem heyecanlandım ben, Ah aşk can bulunca, Titredim, titredim, sarsıldım ben. Rüyalarım bir değişik, Sanki bir mesaj verir bana.
Bulanlar kimlerdir ve kabul etmek nedir?
En zorlandığım hal: Kabul etmek. Olanı olduğunu gibi almaya dirençliyim. Öyle olmuş işte, buraya gelmişiz, durum ortada. Yok, illa “ama böyle olmaz” diyorum. Değiştirmeye çalışıyorum. Kabul etmekten ödüm kopuyor. “Tamam, böyle” desem benliğimden bir parçayı koparıp atacağım sanki. Kendimi kaybedip bir daha bulamamaktan, deli divane dolanmaktan ürküyorum. Bulmanın yolu tanımaktır. Kendimle tanışlığım biter diye…
İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz, geri adım atamayacak kadar yorgundur çünkü ve yerinde duramayacak kadar da yıkkın. Hayatta çoğu zaman asıl ihtiyacımız olan şey de budur işte, sağlam kalan parçalarımızı toplayıp kör kararlılıkla yolumuza devam etmek. Emrah Serbes / Deliduman
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.