Şeriatı, lafzıyla ve ruhuyla bir bütün kabul etmenin pratik sonuçları var. Şöyle ki, onu, ruhundan yalıtarak uygulamak, İslâm'ı uygulama anlamıyla örtüşmeyecektir. Meselâ İslâm hukukuna göre yönetilmeyen bir ülkede, kadınların başlarını örtmelerine müsaade edilse; hırsızlık, cinayet vb. suçlara İslâm'ın öngördüğü müeyyideler uygulansa; medenî hukuk alanında insanlar kendi aralarında İslâm hukukunu uygulamaya karar verseler; fakat bütün bu uygulamalar Allah rızası için değil de, insanların çıkarları öyle gerektirdiği için yerine getiriliyor olsa, orada, İslâm'ın (veya şeriatın) uygulanmakta olduğunu söyleyebilecek miyiz?