Rahmetli Kemal Sunal ve Gülderen Sunal ın oğlu Sn.Ali Sunal'ın fotoğrafını paylaştığı gibi 11.baskı yapacak kalitede bir kitap değil bana göre.Bir değerli yorumcunun izah ettiği gibi sete hiç gitmediğini söyleyen Kemal Sunal ın eşi.Kemal Sunal ın hayatı Malatyadan itibaren daha fazla irdelenseymiş keşke.Kitabı okurken sıkılmıyorsunuz belki de rahmetliyi çok sevmemizden kaynaklanıyor.Gülderen Sunal kitabı yazarken bir konuyu bitirmeden başka bir konuya başlamış.Mesela tam Göksel Kortay ile ilgili anılara odaklanıyorsunuz,birden Kemal Sunal ın kızdığı bir şeyi komedi tadında anlatmasına geçiliyor.Konu bütünlüğü yok.Kitabın sonunda arkadaşları,Kemal Sunal ın ölümünden sonra Gülderen hanıma destek olanlar da röportaj tadında birkaç cümle veya daha fazlası ile kitaba katkıda bulunabilirlerdi.Kitapta ünlülerin hayatında da inişlerin çıkışların olabileceği yer yer maddi sıkıntıların baş gösterebileceğini de açıkça görüyoruz.Gülderen hanım yazı yaşamına devam edecekse birkaç teknik detayı gözden kaçırmamalı derim.
Öncelikle eşi Gül Sunal'ı bazı şeyleri yazıya döktüğü için kutluyorum. Ancak açıkçası kitap umduğum gibi değildi. Özellikle Kemal Sunal'dan kopup da Gül Sunal'ın kendi hayatını anlattığı kısımlarda, Sandıklı hatıraları ve Ege ağzıyla ilgili bölümlerde çok sıkıldım. Ben hep rahmetliden bahsetsin istedim. Ama Gül hanım, hayatı boyunca bir defa bile sete gitmediğini yazmış zaten. Kemal Sunal da işini eve getirmeyen bir insan olunca işte bu yüzden pek çok anı uçup gitmiş. Ancak kitap rahmetlinin ne kadar kaliteli bir insan ve adam gibi adam olduğunu ortaya koyuyor. İyi bir aile babası, eş ve gerçek bir kitap kurdu... Kitap keşke belgesel tadında olsa imiş. Pek çok kişi onu anlatsa imiş. Özellikle Hababam ve Arzu Filmli yıllar. Onu Şener Şen'den, Halit Akçatepe'den, oğlundan, Metin Akpınar'dan, Zeki Alasya'dan da dinlemek isterdim.