Özelleştirmelerin amacı olarak başlangıçta devletin küçülmesi söyleniyor. Özelleştirmeler sonucunda devlet sadece üretim alanında küçülüyor, devlet üretim alanından çekiliyor ancak devlet diğer alanlarda şişiyor, obezleşiyor, devletin bürokrasisi, devletin bakanlıkları, bakanlıkların bütçeleri, devletin kurumları, kurumların bütçeleri şiştikçe şişiyor. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığının 16.1 milyar liralık 2022 yılı bütçesi 17 bakanlıktan 7’sini geride bırakıyor… Tüm bunların maliyeti de halkın sırtına zam ve vergi olarak yansıyor..
Normalde ülkeler, ordularıyla, sanayileriyle, ekonomileriyle, kültürleriyle, eğitimleriyle, yetişmiş insan gücüyle, halkın refahıyla muhtemel bir savaşa karşı hazırlanıyor. Bizde ise sanki devlet üretimden çekilerek, devlet bürokrasiye boğularak, halk yoksullaşarak ülkenin iç cephesi çökertiliyor. Ülkenin iç cephesi çökertilerek ülke sanki muhtemel bir işgale karşı direnemesin diye savunmasız, güçsüz, dirençsiz, mecalsiz ve iradesiz kalacak şekilde adım adım hazırlanıyor.
Aynı zamanda ülke adım adım büyük ölçekte üretim ve yönetim yeteneğini kaybediyor.