Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Totaliterliğin talepleri karşısında entelektüel bağımsızlığı savunmaya kalkan herkes bu ve benzeri argümanlarla karşılaşacaktır. Edebiyatın ne olduğu ve nasıl-belki de neden demeli- meydana geldiği konusunda tam bir yanlış anlamadan kaynaklanır bu savlar. Yazarın asıl amacının eğlendirmek olduğunu veya çaldığı melodiyi değiştiren bir laternacı gibi kolayca bir propagandadan başkasına geçebilen kiralık bir kalem olduğunu varsayanlardan çıkar. Bununla birlikte, sonuçta kitaplar nasıl yazılır ki? Epey düşük bir seviyenin üstündeki edebiyat, kişinin deneyimlerini kaydederek çağdaşlarını etkilemeye çalışma çabasıdır. Dolayısıyla, ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda, sıradan bir gazeteciyle en "siyasi olmayan" yaratıcı yazar arasında pek fark yoktur. Yalanları yazmaya veya ona önemli gelen haberleri gizlemeye zorlandığında gazeteci özgür değildir ve özgür olmadığının farkındadır; yaratıcı yazar da bakış açısına göre hakikat olan öznel duygularını tahrif etmek zorunda kaldığında özgür değildir. Anlatmak istediği şeyi netleştirmek için gerçeği çarpıtması ve karikatürleştirmesi gerekebilir fakat kendi zihninin doğal manzarasını yanlış bir şekilde sunamaz; sevmediği şeyi sevdiğini, inanmadığı şeye inandığını ikna edici bir şekilde söyleyemez. Bunu yapmaya mecbur kalmasının nihai sonucu yaratıcı yetilerini yitirmek olacaktır.
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okudu
Nehirden denize özgür Filistin
Eli kalem tutanlar bu davayı yazsın. Hitabeti güçlü olanlar bu davayı konuşsun. Herkes bir şey yapsın; ama sakın sessiz kalmayalım! Çünkü sessizlik öldürür.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk kuryeliği.....
Kalem parmaklarda sonlanan ince uzun ,bembeyaz ellerime kendi özgür irademle Keremin avuçlarına bırakıverdim..... Yüreğimden taşan sıcaklık önce ellerimle ,parmaklarıma aktı; oradan Keremin ellerine,oradan da yüreğine.....
Dava
DAAVAA Ya çok sevdiğimden, Ya da sen inandıramayınca Bir dava açtım. Yargılama aşk katında sürdü Ve savunma hakkını Sonsuza sınırladım. Duruşmada yalnız gözlerdir tanık,
“Her zaman kağıt vardır. Her zaman bir kalem vardır. Her zaman bir çıkış yolu vardır.”
DAAVAA Ya çok sevdiğimden, Ya da sen inandıramayınca Bir dava açtım. Yargılama aşk katında sürdü Ve savunma hakkını Sonsuza sınırladım. Duruşmada yalnız gözlerdir tanık, Eller, kollar bağlanmamıştır.. Yolunda karar aldım. Sevide de, kinde de - Bir üstü olmadığından - Temyiz yolunu kapadım. Taraflardan sen, özgür ceza'ya.. Ben, ağır ceza'ya çarptırılmıştır.. Cezayı onayladım. Bu davalısız, davacısız yargılamada Seni bensizliğe, beni sensizliğe bırakma kararı alınmıştır, Duruşma kapanmıştır. Ne kâğıt yırttım, Ne kalem kırdım.. Aldım kalemi elime, Bu dava dosyasını yazdım.
Sayfa 76
Reklam
Yevgeni Onegin'deki Tatyana'ya ilham olan kadın Yelizaveta
Yelizaveta, hayatında tanıdığı bütün kadınlardan farklıydı. Puşkin'in bazı hayranları, Yevgeni Onegin adlı eserinin sevilen kahramanı Tatyana'ya Yelizaveta'nın ilham verdiğini düşünüyor. O zamana kadar eşinin etrafında dört dönen hay­ranlarını umursamayan mağrur Vorontsov kıskançlıktan deliye döndü. Maiyetindeki beş parasız
Dava
Ya çok sevdiğimden, Ya da sen inandıramayınca Bir dava açtım. Yargılama aşk katında sürdü Ve savunma hakkını Sonsuza sınırladım.
Çünkü nasıl ki bir ağaç yalnızca bir ağaçtan ibaret değilse, bir kedi de yalnızca bir kediden ibaret değildi. Bu durumu hayatımızdaki bütün canlı varlıklar, Hatta bazı cansız varlıklar içinde düşünebiliriz. Sahip oldukları değerin hakkını verebilmek için mutlaka düşünmeliyiz. Şimdi size bu satırları yazan kalemi düşünün. Kalem bir kalemlikte bekleyebilir, şu an okuduğumuz satırlar hiç yazılmamış olabilirdi.
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.