İkinci kitap da en az birinci kitap kadar kafa karıştırıcıydı. Ama ben Caravalı daha çok sevdim.
Kitap yine merak uyandırıcı bir yerde bitti. Tella'nın verdiği mücadeleyi okumak keyifliydi. Bu kitapta Legendin kim olduğunu öğreniyoruz (ben uzunca bir süre buna şaşıracağım). Kitabın sonunda Scarlett birazcık gözümden düştü. Dante'yi sevdim mi sevemedim mi karar veremedim ama yaptıkları centilmenceydi. Ayrıca şu kupa prensiyle ilgili de biraz kafa karışıklığı yaşıyorum. Adamı tam anlayamadım. Bir de bu kitap Caravala nazaran daha mı sıkıcıydı ne, zorladı biraz. Umarım üçüncü kitapta mirelerle ilgili de daha çok şey okuruz ve tüm gizemler çözülür.
Spoiler uyarısı!
Kitap şaşırtmacalarla dolu ama Dante'in kayıp veliaht prens çıkması da ne bileyim biraz zorlama olmuş, üçüncü kitaba biraz malzeme vermiş. Peki adamın Legend olmasına ne demeli? Neden şaşırıyorsam ZATEN BELLİYDİ, kitabın bazı yerlerinde gerekli mesajlar verilmişti ama sanırım bu kadar basit olmasına şaşırdım. Bir de Dante imparatoriçenin kayıp çocuğuysa o zaman Julian da mı onun çocuğu? Kafamda deli sorular.
Vale zaten başlı başına bir soru işaretiydi, bence adam kendi bile kendini anlamıyor. Scarlett'in de seçimlerimi kendim yapacağım ayağına kontla mesajlaşması saçmaydı, kizim Julian neyine yetmiyor?? Özgürlükten anladığın bu mu? Umarım üçüncü kitapta aklın başına gelir.