Gece burada tek başına bir adam düşün, işte ya kitap okuyor ya da bir şeyler düşünüp öylece oturuyor. Bazen düşüncelerini birine söylemek ister doğru mu yanlış mı diye ama kimsesi yoktur işte. Bir şey görünce bile onu gördüğünden tam emin olamaz gösterecek kimsesi olmadığından. Yanındakine dönüp "Gördün mü sende?" diye soramaz ki. Bilemez ne gördüğünü. Soracak kimsesi yoktur ki.
George sana saçma sapan şeyler söyleyebilir, bunların hiç ama hiç önemi yoktur. Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte.
Asıl önemli olan bir kaçma imkânı, değişmez ve şaşmaz bir gidişatın dışına atlayış, umudun bütün şanslarını taşıyan delice bir koşuştu. Tabii umut, koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti.
Bilirim, gece gündüz gibi değildir. Her şey başkadır, geceki olanlar gündüz anlaşılmaz, çünkü artık yok olmuşlardır. Sonra, yalnız insanlar için gece korkunç bir zamandır bir kere yalnızlık başladı mı.