Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Istırabın derinlerine indikçe sevincimizi kaybetmek korkusu kalmadığı için, yeni bir sevinç başlıyor: Istırabın ilâcı ıstıraptır. İkisinin hâsıl-ı zarb*ı: Sevinç." * Hâsıl-ı zarb/p: Çarpım sonucu, neticesi
Sayfa 111 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Hangimizin yok ki böyle günleri :P
Onunla konuşulamayacak günler olduğunu annesi de, kız kardeşi de bilirdi...
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu isminden konusu hakkında tahminde bulunuyordum ama tutmadı. Eserin ismi kitapta iki yerde geçiyor. Yazar başlığı metnin her yerine sindirmemiş sadece bir tabela gibi beynimize asıp geçmiş. Fatih-Harbiye de aynı şekildeydi. P.Safa da Zweig gibi olay örgüsünü sıradan gündelik yaşamdan seçip psikolojik tahlillere bolca yer vermiş. Eserin diline ise söylenecek hiçbir şey yok. Yazıldığı dönemin diline göre gayet anlaşılır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,4bin okunma
"Istırabın derinlerine indikçe sevincimizi kaybetme korkusu kalmadığı için, yeni bir sevinç başlıyor: Istırabın ilacı ıstıraptır (...) Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.." P.Safa
Hepimiz kahkahalarımızı göz yaşlarımızla ödüyoruz”. P.SAFA
Kadınların Edebiyat Alanında Engellenmesi ve Desteklenmemesi
Neden erkek işi? Çünkü yaratma erkeğe vergidir. God The Father nasıl evreni yaratmış ve Doğa Kitabını yazmışsa erkek de bir baba gibi yapıtını meydana getirir. Yani erkek, p.nisiyle çocuk yarattığı gibi kalemiyle de sanat yapıtı üretir. "Bundan ötürü ataerkil Batı kültüründe metnin yazarı bir baba, bir ata, hayal verici estetik bir patriraktır; kalemi p.nisi gibi doğurtucu gücün bir aracıdır." -The Mad Woman in the Attic, Gilbert ve Gubar Öyleyse kadının eline kalem alması yalnızca yakışıksız bir davranış değil, adeta doğaya karşı suç, bir yerini bilmeme örneğidir. Bir küstahlıktır en azından. Türk edebiyatından bu konuya kısaca bir örnek: Peyami Safa'nın Bir Tereddütün Romanı'ndaki baş kişi bir romancıdır, ve Pirandello'yu çevirmekte olan Vildan'la tartışır, ona, "Kadının ebediyeti zekasında değil, rahmindedir. Senin ümitsizliğin buradan geliyor. Pirandello mütercimi olarak değil, bir çocuk anası olarak ebedileşebilirsin." Erkekler için ise "Onların içinde de yaratmak için ruh sancısı çekenler müstesna, baba olmayanlar ana olmayanlardan farksızdır." Yani diyor ki erkek ister p.nisi ile ister kalemiyle yaratabilir ve her iki şıkta da görevini yerine getirmiş olur. Kadının görevi ise doğurmaktır.
Sayfa 235Kitabı okudu
246 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.