Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir simyacı demekti, böyle istiyordu insanlar...
Sayfa 59Kitabı okuyor
Akşam güvertede kızlar durmaksızın bira içiyor, şakalaşıyor, hemen oracıkta tanıştığı dün sahilde parfüm satan bir gençle sarhoş dolaşıp öpüşüyorlar. Bir de nasıl öpüşüyorlar bitmiyor öpüşmeleri. Parfümcü çocuk masmavi göğün altında dakikalarca yapışan arkadaşı bitiyor yanında sanki "hadi yardım edeyim sana çok yoruldun sen" der gibi
Ruh'u beslemeli o zaman >.<
Parfümcü elbette ki ne fizikçi ne de ressamdır. Ama eğer amaçları yüksekse, hayal gücü özgürse, seçimlere ilham doluysa, o da şiirsel alana girecektir. O zaman eskilerin, ruh koku duyusu ile beslenir dedikleri zaman ne demek istediklerini de daha iyi anlayacaktır.
Sayfa 252Kitabı okudu
"insene kızım oradan. mavi kutusunda."
"yalancıyı pezevenkler dövsün, pezevenklerin elinden ibrahim tatlıses bile kurtaramasın mı bak?" diye sordum kocaman gözlerle. "yok orada, değil mi?"
"lan ruh hastası, insene aşağı," dedi korhan aniden gülmeye başlayarak. "yok işte, tamam in."
"yalancının intihar edeceğini duyurmak için açtığı Instagram canlı yayınına borçlu olduğu parfümcü girsin mi bak?"
"ulan manyak mısın? ne izliyorsun sen internette?"
Sevgi temelden bencil bir duygudur.
Sayfa 138Kitabı okudu
Parfümcü demek yarı yarıya mucizeler yaratan bir simyacı demekti.
Can yayınlarıKitabı okudu
Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir simyacı demekti.
“Parfümcü kalfası Jean Baptiste Grenouille,” deniyordu, “kırk sekiz saat içinde şehir kapısı önündeki meydana götürülecek, orada yüzü göğe bakmak üzere ahşap bir çarmıha bağlanarak kendisine canlı halde demir bir çubukla, kol, bacak, kalça ve omuz kemiklerini kıracak olan on iki darbe vurulacak, sonra çarmıha sıkıca bağlanarak çarmıhın dikilmesiyle ölümüne kadar orada teşhir edilecektir.”
CanKitabı okudu
Zenginlik her şeyi hoş gösterir, oysa yoksullukla mutluluk bir araya gelmez.
Sayfa 94
❝Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir simyacı demekti.❞
Sayfa 55Kitabı okudu
"Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir simyacı demekti, böyle istiyordu insanlar ne âlâ!"
Sayfa 59 - Can YayınlarıKitabı okudu
Harfler olmadan sözcükler, sözcükler olmadan konuşma olmaz. Bir dili çalışmaya alfabeyi öğrenerek başlarız. Her alfabe iki tür harften, sesliler ve sessizlerden oluşur. Onlar olmasaydı insan konuşması parça parça olurdu.Bir bilimkurgu romanında, bilinmeyen bir gezegende yaşayanlar birbirleri ile yalnızca sessiz sözcüklerden oluşan sesler çıkararak
Parfümcü demek yarı yarıya, mucizeler yaratan bir simyacı demekti…
Sayfa 59Kitabı okudu