Bir gün kaybetmeyeyim diye, yeşil pelikan bir silgiye ip geçirip boynuma asmıştı annem. Sonra ben kimi kaybetmek istemeyecek kadar çok sevsem, bir urganı boynuma geçirip, ucunu o insanın ellerine verdim.
Kendilerine benzemeyenlere âşık olmaktan korku- yorlar. Oysa aşk kendine benzemeyeni sevmek değil midir? Bir pelikan bir insana âşık olamaz mı? Bir insan bir pelikanı sevemez mi?"
Rahmet vadilerinden dökülür ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat
Yağmur yıllardır suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Çölde seni bekleyen bir taşta ben olsaydım....
YAĞMUR
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Olur olmaz masalların ilk kelimesi gibi, aşk olmalı insanın doğumuna şahit olan mucizenin adı. Tanımsal tüm harflere yön veren yazarların temasını süslemeli. Ressamların boyalarına renk vermeli. Bu öylesine bir aşk olmalı ki, bilinen tüm sanatları yaratmalı. Hayal ve gerçek arasına haritalar çizmeli. Düşünce ve aklı, kalpte buluşturmalı. Bedenlerin ötesinde ruha seslenmeli. Var ile yok arasında yaşadığını bilmeli. Aşk, nefes aldıkça var olmalı, nefessiz yaşanmalı. Bir varmış, bir yokmuş gibi masalları anlatmalı. Aşk, bir bedene hapsedilmemeli.
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat
Yıllardır bozu bulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen