İnce düşünceli insanlara bayılıyorum...
Siz hiç beklemediğiniz bir anda sizi ufak sürprizleri ile şaşırtan...
Kibar insanlarıda ince düşünceli insanlardan ayırt edemem...
Her ne olursa olsun, her zaman kendinize iyi seyler söyleyin. Unutmayın bilinçaltı size ne söylerse biz onu kayıt eder ve tekrarlar, ona inanır. Durumların kötü tarafından çok iyi yönünü görmeye çalışın. Boş zamanlarınızda kendinize güzel sözler söyleyin, "bugün çok güzelim" "bugün çok mutlu yum", inanın "bugün çok mutluyum" demeniz sizi ikna etmese bile bilinçaltınız mutlu olduğunuza inanacaktır ve davranışlarınız değişecektir. #alıntı
Hani böyle ne yapacağını bilmediğin bir anda düşünürsün düşünürsün de aklına tek gelen şey " Elbet bir gün..." Dersin ki " Bugün olmazsa elbet bir gün ama mutlaka elbet bir gün ." O cümle insanı ayakta tutan tek cümledir. İnanırsın...
Gerçekten de hayat bu gidişle benim hayatımda fazla insan birakmicak... Güvendiğim her dal yıkılıyor. Yakın olduğumu hissettiğim her çiçek bana dikenini gösteriyor. Ve sesinde huzur bulduğum bülbüller beni kandırıyor. Hayat acımasız..
Artık "Ne desem boş" demenin vazgeçmişliği var içimde. Benim de savundugum bir takım şeyler var ama şunu biliyorum karşıdaki kişi ben ne desem kendi bildiğini söyleyecek. Susuyorum hemde ardımda ne çok çığlıklar bırakarak....
"Bu oda karanlık, soğuk; belki üşürsün!" diyerek resmi öpüp koynuna koydu. Düşünüyordu... Ne kadar derin bir düşünce... Ne kadar etkili bir sessizlik...
İÇERİK BİLGİSİ
ah Sergüzeşt... okumak için sürekli ertelediğim, okumaya başlayınca da elimden bırakamadığım nadide bir eser. Konu olarak bir tahminim yoktu açıkçası, o yüzden bir beklenti içerisinde başlamadım kitaba. ama isim itibariyle ''serüven, macera'' anlamları taşıyan Sergüzeşt kelimesi, kitap için çok uygun bir başlık olmuş.
konu olarak, hürriyeti ele alan yazarımız bunu esir-efendi ilişkisiyle anlatmayı tercih etmiş. olay örgüsü hızlı değil, yavaş ilerliyor, betimlemeler fazla, paragraflar uzun. anlam bakımından da çok yoğun. anlamak için sakin kafaya ihtiyacımız olacak yerler var. alıntı olarak paylaşacağımız çok güzel cümleler var... kitabı anlatmak, anlamak kadar ustalık istiyor. bu arada söylemeden de geçemeyeceğim, Türkçenin kullanım biçimi, kendine hayran bırakıyor. okurken kendimi 1800'lerde hissetmemi sağladı.
kısaca dostlar, okuyun. ayırdığınız vakit için pişman olmayacağınızı düşünüyorum. sonlara doğru gözyaşlarınıza hakim olun...
kitapla kalın.
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,7bin okunma
Gerçekten mert bir yaradılışı olan bir erkeğin aglayışı kadar kadında acıma duyguları uyandıracak bir şey düşünülemez. Özellikle o kadın anne olursa...