Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vahşet
Peygamber buyurur: - "Kim hayvanı 'şey' ederse hemen öldürün onu. Hayvanı da.." Ebû Dâvûd, Tirmizi gibi çok önemli kaynaklar da hadisi yazar. Dahası: Hayvanın yakılması gerektiğini de ileri sürer kimi imamlar. Adalet böyle işte! "Yumuşak başlı hayvan" mısın; iki ayaklısı da olsan, dört ayaklısı da olsan, hem ırzına geçilir, hem de cezalandırılıp ölüme gönderilirsin. Tanrı adına!...
6.cilt
1473. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle dua etti: “Allâhümme musarrife’l-kulûb! Sarrif kulûbenâ alâ tâatik: Ey kalpleri yönlendiren Allahım! Kalplerimizi sana itaate yönelt!” Müslim, Kader 17. Ayrıca bk.Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 168. Açıklamalar Hadisimizin
Reklam
Toprak, çocukların ilkbaharıdır. ~peygamber efendimiz (s.a.v)~
Sayfa 95 - İNSAN VE HAYAT KİTAPLIĞIKitabı okudu
"Üç kişi oldukları hâlde iki kişi üçüncüyü bırakıp,kendi aralarında gizli olarak konuşmazlar." (Ebû Davud) Hz Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin cümlesine dikkat edilirse,"konuşmasınlar" biçiminde bir yasaklama yerine "konuşmazlar" biçiminde bir bilgilendirme yapısına sahip olduğu görülür. Bu derece kötü bir ahlakın bir Müslümanda bulunabileceği tasavvur edilmediği için bu anlatımda yasaklama kalıbı kullanılmamıştır. Yasaklama yoluna gidilmemiştir; zira bu, yanlışlığı aklı selimle açıkça bilinen bir davranıştır. Yukarıdaki Hadisi Şerifi İmam Malik ve Ebû Davud,Abdullah b. Ömer (Radiyallahu anh)'ten rivayet etmiştir. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer (Radiyallahu anh)a: "Eğer dört kişi isek?" diye soruldu. Abdullah: "O zaman iki kişi gizlice konuşmanızda bir sakınca yok." buyurdu.
Misafir olunan eve girerken
Misafir olarak gittiğin eve girmek için sana izin verildiğinde bakışlarını indirerek gir. Evi veya evdekileri gözlerinle süzme. Bu gerçekten ayıp ve hoş olmayan bir davranıştır. Ebû Davud ve Taberanî,Sa'd b. Ubade (Radiyallahu anh)'ın şöyle dediğini naklederler: "Bir adam Hazreti peygamber sallallahu aleyhi vesellemin kapısını geldi ve içeri girmek için kapıyı çaldı. Kapının tam önünde,yüzü kapıya dönük olarak durup,kapının açılmasını beklemeye başladı. Kapıyı açan hz. peygamber sallallahu aleyhi vesellem: "şöyle kenarda dur. Girmeden önce izin almak,ancak bakışlardan dolayı şart koşulmuştur." buyurdu. "Hiç kimseye, kendisine girmesi için izin verilinceye kadar evin içerisine bakılması helâl olmaz. Evin içerisine girmek için izin almadan bakan kişi,o eve izin almadan girmiş gibidir." İzin almadan girmek ise,haramdır. Girmek için izin alınmadan gözlerin içeri girmesi yasaktır. (Hadisi Şerif )
Hadis ise Allah'ın Kur'ân ile gösterdiği ve Hz. Peygamber'in takip edip uyguladığı yol olan sünnet nizamını bize taşıyan sözlü haberler, eserler ve rivayetlerdir.
Sayfa 19 - Giriş
Reklam
Aynelyakîn tanıyanın mahzunluğu nasıldır kim bilir..
(…) Mu'az b. Cebel sıklıkla kabr-i saadete gidip, orada mahzun bir vaziyette vakit geçiriyordu. Bir keresinde Hz. Ömer (r.a) Muʻâz b. Cebel'i (r.a) yine mescitte ağlarken gördü ve ağlama sebebini sordu. Mu'âz (r.a) şöyle cevap verdi: "Hz. Peygamber'den (s.a.v) dinlediğim şu hadis sebebiyle ağlıyorum: "Riyanın azı (küçük) şirktir. Allah'ın veli kullarına düşmanlık eden kimse Allah'a savaş ilan etmiş demektir. Allah hallerini insanlardan gizleyen ebrar ve müttaki kullarını sever. O kimseler ki, insanlardan uzak kaldıklarında fark edilip aranmazlar. Hazır bulunduklarında fark edilip tanınmazlar. Onların kalpleri hidâyet kandilleridir. Hep karanlık ve tozlu yerlerden çıkarlar.”
Sayfa 73
"Bir kişi: 'Biz ancak Kur'an' da bulduğumuzu alırız' dese ümmetin icmaıyla kafir olur." Bu kadar tehlikeli bir söylem yani bu; şiddetle ictinap etmek lazım. "Bir kimse, kavli olsun, fi'li olsun usuldeki malum şartlara göre Peygamber 'in hadisi sayılabi­lecek bir şeyi inkar ederse kafir olur; İslam dairesinden çıkar,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Çok sürmeden öyle bir zaman gelecek ki, insanlar kalburda elenir gibi elenecekler. (İyi kimseler gidip) sadece rezilleri kalacak. Ahitlerini bozacaklar ve emanetlerine hainlik edecekler. Kendileri de ihtilafa düşmüş olup şu hale gelecekler" buyurdu ve parmaklarını birbirine geçirdi. Ashâb-ı Kirâm: "O vakit biz ne yapalım (Bize Peygamber ne emredersiniz) Yâ Resûlallah!" diye suâl ettiler; Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Hak bildiğiniz (Şer-i serîfin emrettiği) şeyleri yapar, inkâr ettiğiniz şeyleri, yani dinin yasak kıldıklarını terk edersiniz. Kendi emriniz altında bulunan (terbiye etmekle mesul olduğunuz) kişileri ıslah ile uğraşır, halkı ıslah etmekle uğraşmazsınız. (Zira o zaman geldiğinde insanlar nasihati kabul etmezler.) Sünen-i Ebû Dâvud
Sayfa 65
Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde: "Özürsüz üç Cuma'yı terkeden kimsenin kalbini Allah mühürler" buyurmuştur.
Reklam
28 yaşındaki Muaz(r.a) vesilesiyle hepimize nasihat:
Hz. Peygamber (s.a.v) bu önemli ve kritik göreve(Yemen’e emir) gitmek üzere yola çıkan Mu'âz b. Cebel'i (r.a) kalabalık bir sahâbî grubuyla birlikte Medine'nin dışına kadar yolcu etti. Kendisine verdiği resmî belge yanında bir dizi nasihatte de bulundu: "Ey Mu'az! Sana Allah'tan ittika etmeni, doğru sözlü olmanı,
Sayfa 62
Resulullah konuşurken, onu nasıl susup dinlemek gerekirse, hadisi okurken de aynı şekilde susup dinlemek gerekir.
Önce izin
İmam Malik "Muvatta" adlı hadis kitabında Atâ b. Yesar'dan Mürsel(Tabiinin,hadisi dinlediği sahabeyi atlayarak doğrudan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemden işitmiş gibi rivayet ettiği hadis) olarak şu hadisi rivayet eder: "Bir adam,Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi veselleme: "Annemin odasına girerken de izin almalı mıyım?" Diye sordu. Hz. Peygamber: "evet" ,cevabını verdi. Adam: "Ben onunla aynı evde yaşıyorum." dedi. Hz Peygamber: "odasına girerken ondan izin al." buyurdu. Adam: "Ben onun hizmetini görüyorum." dedi. Hz. Peygamber: "yine de izin al. Onu çıplak görmek ister misin?!" Buyurdu. Adam: "Hayır!" dedi. Hz Peygamber: "Öyleyse odasına girmeden önce ondan izin al." cevabını verdi.
Kapılar...
Hz. Aişe'nin Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemden rivayet ettiği şu hadisi belki duymuşsunuzdur: "Kuşkusuz kibarlık ve yumuşaklık bulunduğu şeyi güzelleştirir. Bir şeyden kibarlık ve yumuşaklık alındığı zaman da onu çirkinleştirir."
İslâm'ın,hayatın bütün alanlarını (Hatta tuvalet adabı gibi en basit işler bile bu nezaket ve görgüden payını almıştır. Müşrikler,büyük sahabî Selman-ı Farîsî'ye kızıyorlar ve "Sizin Peygamberiniz,tuvaletin nasıl yapılacağına varıncaya kadar size her şeyi öğretiyor." Diyerek onunla alay ediyorlardı. O da onlara: "Evet,bizim Peygamberimiz,tuvalette kıbleye dönmememizi,sağ elle temizlenmememizi bize yasaklamıştır." Cevabını veriyordu.) ve büyüğü ve küçüğüyle,erkeği ve kadınıyla herkesi kuşatan birçok âdâb ve nezâket kuralı vardır. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir hadisinde "Kadınlar erkeklerin benzerleridir.(Hattabî Hadisi,"Kadınlar erkeklerin yaratılış,huy ve İslâm Hukuku karşısında erkeklerle aynı statüde olmaları." Olarak açıklamıştır.) Bu nedenle erkeklerden uygulamaları istenen İslâm'ın görgü ve nezâketine ait kurallarını,kadınların da aynı şekilde uygulamaları istenir. Çünkü kadınlar ve erkekler, Müslüman toplumu ancak birlikte oluşturabilirler. İslâm dini de kadın ve erkeğin uygulamalarıyla hayat bulur ve dışarıya sunulur.
1.322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.