Bir insana ya da bir şeye tutkuyla bağlan-mak istemişti. Her neyse o, onu hep aramıştı. Ada'da çamların altında yatarken de, Fransa'da dağda ve burada karlı yamaçlara bakarak, hep onu, o şeyi aramıştı. O, şimdi avucundaydı. Toprak ve su, yani çamur! Füreya'nm dehasıyla şekil almak, biçim ve anlam kazanmak için, bekliyordu toprak. Tıpkı insanoğlu gibi, önce suyunu, sonra kimliğini, en sonra da ateşini bekliyordu, yaratıcısının elinde pişmek için.
Sayfa 186